Paylaş
TÜRKİYE’de kıyı kenarları ve iç su çevrelerinde kurulu 523 adet su ürünleri kooperatifi var. Bu alanlarda 20 binin üzerinde balıkçı teknesi ile balıkçılık yapılan sektör doğrudan ve dolaylı olarak 130 bin kişiye istihdam sağlıyor. Türkiye, 24,6 milyon hektar deniz üretim alanına, 1.55 milyon hektar iç su, baraj gölü ve nehire sahip bulunuyor. İşte böylesine önemli bir ekonomik faaliyeti yürüten sektör temsilcilerinin beklentisi halkın yılda ortalama 20 kilo balık tüketmesi.. İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Yapıcı ve Birlik Başkan Vekili Hasan Eser ile görüştük.
Reklama ihtiyaç var
Birlik Başkanı Ahmet Yapıcı, “Ülkemizin üç tarafının denizle çevrili olması Türk halkı için büyük bir şans ve bu yüzden Türk halkının 20 kiloya yakın balık tüketmesini istiyoruz” diyor. Yapıcı, bunun gerçekleşmesi için özellikle yeni yetişen nesillere balığı sevdirmek, balığı tanıtmak, balık tüketimini yaygınlaştırmak amacıyla reklam ve tanıtım çalışmaları yapılması gerektiğini savunuyor. Başkan Vekili Hasan Eser ise, denizlerimizde faaliyet gösteren balıkçıların özellikle son 10 yılda yakaladıkları balığı değerinde satamadığını söylüyor. “Bırakın kâr etmeyi, balıkçılarımız sezonu borçlu olarak kapatıp, yeni sezona başlarken de büyük umutlarla borçlarının üzerine yine borç ekleyerek balığa çıkıyor” diye serzenişte bulunan Eser’e göre, bunun nedeni yakalanamayan balıklardan değil, yakalanan balıklardan kâr edilemeyişi. Eser, “Balığı yakalayan ile satan arasındaki makas çok geniş. Halka ucuz ve kaliteli balık yedirme şansı engelleniyor. Ayrıca bazı dönemlerde arz talep dengesi kurulamadığı için yakalanan balıklar yem ve un fabrikalarında neredeyse yok fiyatına değerlendiriliyor” diyor.
Kaçak av sorunu
Başkan Ahmet Yapıcı’ya göre, İzmir Körfezi’nde kaçak avcılık her geçen gün artıyor ve önlenemiyor. Yapıcı, Balık Hali’ndeavlanması yasak olan yavru balıkların satıldığını, bu yüzden denetimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. “Bugünlerde Tarım Bakanlığı balıkçıların sanki başka sorunları yokmuş gibi çinekop yasağı üzerinde duruyor” diyen Yapıcı, “Kendi bölgemizden örnek vermek gerekirse bugün gelinen noktada İzmir Balık Hali maalesef bitmiş durumda. İzmir Körfezi’nde şebeke (illegal trol) ile kaçak avcılık da her geçen gün çoğalıyor ve nedense bir türlü önlenemiyor” diyor.
ÇOK OLUMLU OLDU
Aynı zamanda Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği’nin (SÜR-KOOP) basın sözcülüğünü de yapan Hasan Eser, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde kurulan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün çok olumlu karşılandığını ifade ediyor. Eser, “Bu göreve sektörümüzü yakından tanıyan Dr. Durali Koçak’ın getirilmiş olması ayrıca memnuniyet verici” diyor. Sektörün şimdiki beklentisi illerde de ‘Su Ürünleri Şube Müdürlükleri’nin kurulması.
AŞIRI VE IŞIKLI AV
Her iki yöneticinin ısrarla altını çizdiği konulardan biri de ‘aşırı ve ışıkla avcılık’... Karadeniz’de 4 ay olan avcılık süresi 25 güne kadar indirilmiş. Ege’de ışıkla avcılık serbest olmasına karşılık Güllük Körfezi’ne çok yoğun tekne gelmesine paralel olarak birçok balıkçı teknesi ışık yakıyor ve her türlü balık yakalanıyor. Bu da adeta Güllük Körfezi’nin diğer bölgeler gibi geleceği karartıyor. Yakalanan balık miktarında ise her yıl gözle görülür azalma söz konusu.
UZUN VADELİ POLİTİKA ŞART
Türkiye’de yılda ortalama 550 bin ton balığı taze ve hijyenik şartlarda halkın tüketimine sunduklarını belirten Birlik yöneticileri, balıkçılıkta uzun vadeli politika uygulanması ve su ürünleri kooperatiflerine daha fazla yetki verilmesini istiyor. Olumsuzluklara rağmen sektörün gelecekten umutlu olduğunu da buraya not etmek gerekiyor.
Paylaş