Paylaş
DÜNYA SOFRALARINDA
Kızıltan, “İnsanların protein deposu su ürünleriyle birlikte kanatlı eti, yumurta, süt ve süt ürünleri ve balı 142 ülkeye ihraç ediyoruz. Dünya sofralarını üç öğün sağlıklı ve güvenilir gıdalarla süslüyoruz. Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, son 1 yıllık dönemde 3 milyar 591 milyon dolar ihracat seviyesine ulaşarak 2023 yılı için belirlediğimiz 3,5 milyar dolar ihracat hedefini 2022 Şubat’ta aştı” diyor.
İHRACATTA BÜYÜK ARTIŞ
‘Peki 10 yıl önceki ihracat rakamı neydi’ soruma ise Kızıltan, şu cevabı verdi:
“Yalnızca 1.4 milyar dolardı. Gerçekten bu büyük bir sıçrama. 2023 yılı sonu için ise yeni hedef 4,2 milyar dolar olarak belirlenmiş. Sektör, su ürünleri, kanatlı, yumurta, süt ürünleri ve bal ürünleri şeklinde 5 ana ihraç grubundan oluşuyor.” Kızıltan’ın geleceğe yönelik mesajı da çok net: “2000 sonrasında sektörümüze milyonlarca dolarlık yatırım yaparak dünyanın en modern tesislerini kurduk. 2035 yılına kadar ihracatımızı sürekli geliştirerek Türkiye’ye 10 milyar döviz kazandıracak bir sektör olmak için üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz.”
SON DÖNEM PERFORMANSI
Kızıltan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün son 12 aylık ihracatı 3 milyar 590 milyon dolar olurken, su ürünleri sektörü 1 milyar 436 milyon dolarlık ihracatla en büyük katkıyı sağladı. Su ürünleri sektörünü 1 milyar 312 milyon dolarlık ihracatla kanatlı eti ve yumurta sektörü takip etti. Kanatlı eti 926 milyon dolar ihracat yaparken, yumurta ihracatımız 386 milyon dolara yükseldi. Çin’e aldığı ihracat vizesiyle morallenen süt ürünleri sektörü 486 milyon dolar ihracat performansı gösterdi. Bal sektörü Türkiye’ye 33 milyon dolar kazandırırken, diğer ürünlerin ihracatından da 303 milyon dolar döviz elde edildi.”
***
Dikili’den dünya
projesi çıkıyor
KAMUOYU şu anda pek farkında değil ama İzmir’in 100 km kadar kuzeyinde dünyaya mesaj verecek yeni ve dev bir yatırım gerçekleşiyor. Üstelik, Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi (Dikili TDİOSB) yatırımcılarının enerji maliyetlerinden “en az” etkilenen işletme olması hedefleniyor. Çünkü burada tamamen yenilenebilir özellikli entegre bir enerji modeli uygulanacak. “Dikili TDİOSB, artan enerji maliyetleri karşısında yenilenebilir jeotermalle birlikte rüzgar, güneş ve biokütle enerjisiyle büyük bir avantaj sağlayacak” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Öğmen, bölgeye ilişkin yeni bilgileri paylaştı, şöyle devam etti:
“Avrupa ve Türkiye’nin topraksız, tam otomasyonlu en büyük sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi Dikili TDİOSB, yatırımcısını artan enerji maliyetleri karşısında ‘yeşil enerjisi’ ile koruyacak. Yanı sıra bölgemizin en önemli avantajlarından biri ana enerji kaynağının fosil yakıtlara değil jeotermal başta olmak üzere yenilenebilir enerjiye bağlı olması. Böylece yatırımcı enerji maliyetlerindeki dalgalanmalara rağmen kazanmaya devam edecek. Başka bir ifadeyle yatırımcı sadece enerjiden değil aynı zamanda sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde de kazançlı çıkacak.”
***
Türk tarımı için
SİLİKON VADİSİ
İZMİR Ticaret Borsası (İTB) Başkanı Işınsu Kestelli, tarım ve hayvancılığın üretimden finansmana, teknolojik dönüşümden tedarik zinciri güvenliğine kadar tek başına devlete ya da tek başına özel sektöre bırakılamayacak kadar stratejik bir sektör olduğunu söylüyor. “Sektörün tüm paydaşları tarımın servetini dönüştürme misyonuna, ‘adanmış bir ruh haliyle’ katkı vermeli” diyen Kestelli, İTB’nin çok iddialı projesine şu vurguyu yaptı:
“Borsa olarak bu alanda üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Türk tarımı için bir ‘Silikon Vadisi’ etkisi yaratmasını hedeflediğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi projesini çok yakın zamanda faaliyete geçiriyor olacağız. Bu merkezin sadece yeni nesil üretim teknolojilerinin boy verdiği bir start-up merkezi olmasını değil, deneyim paylaşımından yeni finansal varlıklara uzanan değerli bir ekosistem yaratmasını arzu ediyoruz. Bugün savaşla yüzümüze çarpan, yarınlarda artan nüfus, kuraklık, azalan tarım arazileriyle ivme kazanacak olan zorluklarla ancak bu tür yenilikçi çözümlerle baş edebiliriz.”
KISA KISA
* İzmir Foça’da Bağarası ve Yenibağarası Kooperatifinin geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulunda, 21 yıllık başkan Rasih Sümer, arkasında bir başarı hikayesi bırakarak görevinden ayrıldı. Sümer, yeniden aday olmayınca, başkanlık için yarışan adaylardan Ferdi Baydaroğulları, İzmir bölgesinde kalitesiyle kendini kabul ettiren Foça Yoğurdu markasının yeni yöneticisi oldu.
* “İthalattan kurtulmak için daha fazla tarım arazisi gerekiyor” diyen Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, “Bizim fazla tarımsal arazimiz yok. Dolayısıyla altını çizerek söylüyorum, stratejik ürünlere odaklanmalıyız. Her yıl nüfusumuz 1 milyon artıyor. 2002’de 65 milyon olan nüfusumuz, 20 yılda 85 milyona ulaştı” diyor.
* Bursa siyahı incirinin bölgeyle özdeşleşmiş, dünya pazarında rakibi ve ihracatında limiti olmayan özel ve önemli bir ürün olduğuna vurgu yapan Uludağ Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Senih Yazgan, “Rakibi olmayan böyle değerli bir ürünün uluslararası piyasalarda tanınması ve arkasından uygun maliyetlerle tüketicilere sunulması ülke tarımına büyük katkı sağlayacak. Bu amaçla başlattığımız UR-GE projesinden başarılı sonuçlar bekliyoruz” açıklamasını yaptı.
* BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya gıda emtia fiyatlarının, Karadeniz Bölgesi’ndeki savaşın temel tahıllar ve bitkisel yağlar için piyasalarda şoklar yaratmasıyla büyük bir sıçrama yaparak, Mart ayında şimdiye kadarki en yüksek düzeyine ulaştığını açıkladı. Ukrayna’daki savaş uluslararası buğday, mısır ve bitkisel yağlar piyasalarında büyük fiyat artışlarına yol açıyor.
Paylaş