Tarım ve gıda ihracatçısının sesi olacağız

TÜRK tarım, gıda ve orman ürünleri sektörlerimizin geleceği ihracattan geçiyor.

Haberin Devamı

 

Ben şahsen, bu bakış açısı ve sektörel vizyona samimiyetle inanıyorum. Dolayısıyla yıllardan beri, bu görüşümü her vesileyle ifade ediyor ve savunuyorum. Türkiye, 69 milyar dolar tarımsal hasılayla dünyada 9'uncu sırada. Bu sonuç, yaşanılan bütün yapısal ve konjonktürel sorunlara rağmen, büyük bir performansa işaret ediyor. Ancak yeterli değil… Neden mi? Çünkü bu güzel ülke tarım, gıda ve orman ürünleri ihracatında çok daha büyük bir potansiyele sahip. Öyleyse, Türkiye'nin bu doğrultuda daha iddialı hedefleri olmalı. Söz gelimi; Türkiye'nin tarım, gıda ve orman ürünleri ihracatında 50 milyar dolarlık bir hedefe odaklanmasının çoktan zamanı gelmedi mi? Ancak böylesine büyük bir hedef ne ölçüde mümkün? Bence fazlasıyla gerçekleşebilir bir hedef bu… Yıllardır tarım ve gıda sektörünü yakından izleyen bir tarım yazarı olarak, 2023’te 26.5 milyar dolar ihracat yapan Türkiye, iyi tanımlanmış bir vadede, kolaylıkla 50 milyar dolarlık hedefe ulaşabilir. Şimdi gelelim sadede; peki bu nasıl olacak? Nasıl bir yol haritası hazırlanacak? Bugün Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk ile konuşmaya başlıyoruz. Sonra sıra diğer başkanlarımıza gelecek...

Haberin Devamı

SAVAŞLARIN ETKİSİ BÜYÜK
Muhammet Öztürk, "2024 ihracat anlamında geçen yılki rakamlarımıza yakın tamamlayacağımızı düşünüyoruz” diyerek söze giriyor ve ekliyor: "Yılbaşında hedeflediğimiz rakamlara ulaşmamız ne yazık ki mümkün olmadı. 2024’ün ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre sektörümüzde, Türkiye genelinde yüzde 3, Ege İhracatçıları Birliği özelinde ise yüzde 2’lik bir daralma söz konusu. Her yıl büyüyen ve Türkiye’nin gıda ihracatının neredeyse yarısını gerçekleştiren sektörümüzün bu yıl ivmesini yavaşlatan faktörlere değinmek gerek. Bu yıl yavaşlamaya sebep olan temel unsurların önemli ihracat pazarlarımız olan ülkelerde yaşanan savaşlar ve ihracatı kısıtlayan birtakım uygulamalar olduğunu gözlemliyoruz. Önemli pazarlarımız olan Rusya’ya balık yemi ve ayçiçek tohumu ihracatımız bu dönemde ciddi bir düşüş yaşadı. Mevcut pazarda geçen yıla göre 40 milyon dolara yakın düşüşümüz var. Aynı şekilde Ukrayna’ya yaptığımız ayçiçek tohumu ihracatında da düşüş görülüyor. Birliğimizin başlıca ihraç ürünlerinden ayçiçek yağı ihracatımız da Orta Doğu’daki savaşlardan etkilendi. Yanı sıra Yemen, İsrail ve Lübnan’a yaptığımız ihracatta geçen yıla göre yaklaşık 35 milyon dolar kayıp var."

Haberin Devamı

200 MİLYON DOLARLIK KAYIP
Haziran ayında ekmeklik buğday unu üretiminde kullanılan buğdayın ithalatının tamamen yasaklandığını hatırlatan Öztürk, "Ekim ayından sonra ise ithalata kısmen izin verilmeye başlandı. Türkiye, un sektörü uzun yılların emeği ve birikimiyle dünyada bir marka haline gelmiş ve ihracatta dünya lideri konumunda olan bir ülke. Fakat buğday ithalatı yasağı dolayısıyla sektördeki ihracatçı firmalarımız dış satışlarda ciddi sorunlar yaşayıp, pazar kaybetme riskiyle karşı karşıya geldiler. Ne yazık ki Türkiye bu süreçte 200 milyon dolarlık ihracat gelirinden mahrum oldu. EİB olarak kaybımız ise 6 milyona yakın. Diğer yandan, Ege Bölgesi olarak çok önemli bir ihracat değerimiz haşhaş tohumu. Hindistan beyaz haşhaş tohumunda bizim için çok önemli bir pazar. Fakat söz konusu potansiyeli Hindistan’ın Türkiye’ye haşhaş tohumu ihracat kotası sağlamaması yüzünden değerlendiremiyoruz. Türkiye ve Hindistan arasında haşhaş tohumu ihracatını düzenleyen ve her yıl Hindistan’ın Türkiye’ye belirli bir ihracat kotası ilan etmesini öngören 2019 yılında imzalanmış Mutabakat Zaptı’nın yürürlükte olmasına rağmen iki yıldır Hindistan makamları Türkiye’ye kota tanımadı. Yıllık en az 60-100 milyon dolar bandında bir ihracat potansiyelini bu sebeple değerlendiremiyoruz" diyor.

BİRLİĞİN YÜKSELEN DEĞERİ

Haberin Devamı

Öztürk, “Olumsuzlukların yanında elbette ilerleme sağladığımız alt sektörlerimiz var. 2024 yılında çikolatalı şekercilik mamulleri alt grubumuzda yüzde 27’lik bir artış sağladık. Bu ürün grubunda ağırlıklı ihraç ettiğimiz ürün krem çikolata. En çok Hindistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere satışını gerçekleştiriyoruz. Hububattan mamul madde olarak iştigal alanımıza giren kedi-köpek mamaları sektörü birliğimizin yükselen değerlerinden. Aslında bu sektör Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Bizim için bu sektörü özel kılan unsur Türkiye’nin kedi-köpek maması ihracatının yüzde 60’ının Ege Bölgesi’nden yapılıyor olması. Bu yılı muhtemelen yüzde 20’ye yakın artışla, 140 milyon dolar dolayında ihracatla kapatacağız. Bunun yaklaşık 85 milyon doları ise birliğimizden gerçekleşecek" şeklinde konuşuyor.

Haberin Devamı

2025’İN ODAĞIND PROJELER VAR
Öztürk, 2025 yılına ilişkin hedef ve öngörülerini şöyle aktarıyor: “Projelere odaklanacağız. 23 üye firmamızla yürüttüğümüz UR-GE projemiz var. Projemiz kapsamında yurtdışı pazarlama faaliyetlerimizi gerçekleştireceğimiz hedef pazarlarımızı belirledik. Bunlar, İngiltere, Rusya, Suudi Arabistan, BAE, ABD, Güney Afrika, Nijerya, Hindistan, Malezya, Kanada, Japonya, Güney Kore. Önümüzdeki iki yıl boyunca projemiz dahilindeki 23 firma ile bu ülkelere yönelik fuar katılımı, ticaret heyeti gibi faaliyetler düzenleyeceğiz. Baharat, yağlı tohumlar, un, bitkisel yağlar ve şekerleme ürünlerinde bu pazarlarda ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. Mevcuda ek olarak kedi-köpek mamaları sektörüne özel yeni bir UR-GE projesi için de harekete geçtik. Şu an üye firmalarımızdan başvuruları topluyoruz. Yeni yıla bu yeni projeyle gireceğiz. Proje kapsamında firmalarımızın gelişime ihtiyaç duyduğu alanları tespit edip, bu alanlarda firmalarımıza yüzde 75 devlet destekli olmak üzere eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlayacağız. Ayrıca, sektörün girebileceği yeni pazarları tespit edip bu pazarlara yönelik yurt dışı pazarlama faaliyetlerimizi planlayacağız."

ÇALIŞMALARIN KARŞILIĞI

Haberin Devamı

Öztürk, yurtdışı tanıtım faaliyetlerine Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu’nda bulunan 6 ihracatçı birliğiyle ortak bir şekilde devam edeceklerini vurgularken, yeni dönem çalışmaları için şu bilgileri veriyor: "Sektör kurulumuzun markası olan Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markası çatısı altında, 2025 yılında Foodex Japan, Gulfood Dubai, Summer Fancy Food Show, SIAL Paris gibi fuarlara info-stantlı katılım sağlayıp, stantlarımızda tadım etkinlikleri düzenleyerek sektörümüzün ve lezzetlerimizin tanıtımını yapmayı sürdüreceğiz. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda birlikleri olarak, ABD pazarında ürünlerimizin tanıtımını yaptığımız bir Turquality projesi var. Bu projemiz, Türk gıda ürünlerinin ve lezzetlerinin ABD pazarında tanıtımında önemli yol aldı. Bunun yanı sıra, ABD’ye yönelik projelerimize sektör kurulumuz bünyesinde ortak yürüteceğimiz bir Turquality projesi daha eklendi. Bu proje kapsamında ise ABD pazarında şekerleme ve pastacılık ürünlerinin tanıtımını yapacağız. ABD pazarına yönelik iki ayrı kanaldan iki Turquality projemiz olduğu göz önüne alındığında, orta vadede bu büyük pazara ihracatımızı artırarak, yürütmekte olduğumuz çalışmaların meyvelerini toplamayı hedefliyoruz."

HEDEF 5 YILDA 1,5 MİLYAR $

Öztürk, temel hedeflerinin sürekli olarak ihracatı artırmak olduğunun altını çiziyor, "Bu doğrultuda yürüttüğümüz faaliyetler kapsamında hem sektör genelinde hem de alt ürün gruplarımız özelinde ciddi hedeflerimiz bulunuyor. Belirli ülkelerde faaliyetlerimizin yoğunlaşmasıyla birlikte, yeni pazarlara girerek, pazar opsiyonlarımızı genişletmek de bizim için oldukça önemli. Önümüzdeki dönemde uluslararası alanda dış ticareti etkileyecek ne tür gelişmeler bizleri bekliyor, bilemiyoruz. Bu bakımdan ihracat sürekliliğimizi sağlamak adına ürünlerimizi ihraç ettiğimiz pazarları olabildiğince genişletmeliyiz. Yeni pazarlara girmek ve bu pazarlarda tutunmak için UR-GE projelerimizin rolü çok önemli. Zira bu projeler kapsamında, yüzde 75 devlet desteğinden faydalanarak, üye firmalarımızı yeni pazarlara götürüp onları alıcılarla buluşturmayı planlıyoruz. Kedi-köpek mamaları sektörümüz, on yıl önce sadece 4 milyon dolar ihracat yaparken, bugün 2024 yılını 140 milyon dolar ihracatla kapatmayı bekliyoruz. Orta vadede bu sektörde Türk ürünlerinin dünyada tanınırlığını arttırmak ve pazar payını artırmak artık bizim için yeni bir hedef konumuna geldi. Sektör olarak, önümüzdeki 5 yıllık dönem için 1.5 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak istediğimizi söyleyebilirim” diye konuşuyor.

KATMA DEĞERLİ İHRACAT

Öztürk, son olarak, katma değerli ihracatın stratejik önemini vurguluyor ve ekliyor: "Orta vadeli planlarımızda Hindistan’a haşhaş tohumu ihracatımızda yaşanan tıkanıklığı aşarak, ihracatımızı kesintisiz bir düzene oturtmak var. Haşhaş tohumunda Hindistan bizim için en önemli pazar. Sorunları aşmak için Ticaret Bakanlığımızın da desteğiyle Hindistan makamları nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz. İhracatımızı artırmanın bir diğer yolu da, hiç şüphesiz ürünlerimizin katma değerini yükseltmekten geçiyor. Dökme satış yaptığımız ürünlerin ihracatını ambalajlı satışa dönüştürmek, üst segment pazarlara hitap edecek şekilde ürün kalitemizi artırmak, ürün özelliklerimizi, içeriğimizi ve sunumlarımızı yenilemek gerekiyor. Bunları sağladığımız takdirde, bir yandan birim fiyatlarımızı yükselteceğiz, diğer yandan da ihracat hacmimizi genişleteceğiz."

Bugünkü yazımızın başlığı ne anlama geliyor? Cevabı çok açık... Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) çatısı altında faaliyet gösteren 7 tarım ve gıda birliğinin, 2024 yılı değerlendirmesiyle birlikte, esas itibarıyla 2025'e ve yakın geleceğe bakışı ve vizyonunu ayrıntılı biçimde sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hürriyet Ege'de bu yazı dizisine Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk ile başladık. Devam edeceğiz...

Yazarın Tüm Yazıları