Silaj üretimi talebi karşılamıyor

Haberin Devamı

YEŞİL ve su bakımından zengin yemlerin havasız ortamda fermantasyona uğratılarak (ekşiterek) saklanmasına silolama diyoruz. Bu işlem sonucu elde edilen yeme de silo yemi veya silaj adı veriliyor. Silaj kısaca hayvan turşusu olarak da tanımlanıyor. Tabii süt sığırcılığında silajın büyük önem taşıması, uygulamada yapılan hataları da gün yüzüne çıkarmamızı gerektiriyor. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İsmet Türkmen ile silaj üretimi ve önemini konuştuk.

Silaj üretimi talebi karşılamıyor

İhtiyaç giderek artıyor
İsmet Türkmen, “Hayvancılık sektöründe son yılların ilgi odağı olan silaj üretimi, sayısı 5 milyonu geçen sağmal ineklerin ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalıyor. Silaj kullanıcılarının, sermaye yetersizliği dolayısıyla kullanım sezonunu 6 ay ile sınırlandırmaları, ihtiyacın yıl boyu sürecek biçimde karşılanamaz hale dönüşmesine yol açmakta. Türkiye’de yıllık 14 milyon ton silajlık mısır üretimi mevcut. Bunun ekonomik karşılığı ise yaklaşık 1 milyar dolar. Ülkemizin ihtiyacı ise 18 milyon ton. Aradaki 4 milyon tonluk fark ya verim düşmesine razı olunarak sineye çekiliyor ya da ithal hammaddelerle karşılanıyor. Her nasıl olursa olsun bunun döviz karşılığı ise 250 milyon dolar. Özellikle yakın gelecekte tüm sağmal ineklerin kültür ırkı hayvanlara dönüşmesi ile tüketimin artacağı dikkate alındığında, silajlık mısır ihtiyacı iki katına çıkacak” diyor.

Haberin Devamı

Ege Bölgesi önde
Türkmen, “Türkiye’de ve dünyada en kaliteli ve verimli silaj mısırdan üretiliyor. Zaten Türkiye’de silaj üretiminin yüzde 95’i mısırdan elde ediliyor. Orta Avrupa’da mısırın az yetişmesinden dolayı silaj genellikle çayır tipi otlardan yapılabiliyor. Kuzey Avrupa’da ise sürekli yağmur ve de soğuk hava şartları sebebiyle üretim oldukça sınırlı kalıyor. Türkiye’de Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde silajlık mısır üretimini gerçekleştirebiliyoruz. Silaj üretiminde Ege Bölgesi ilk sırada yer alırken, bu bölgemizi Trakya, Akdeniz, Orta Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu takip ediyor. Suyun ve sıcaklığın olduğu her yerde silajlık mısır üretimini yapmak mümkün” diye konuşuyor.

Haberin Devamı

İki katına çıkacak
Türkiye’de toplam en az 5 milyon sağmal inek bulunduğunu dikkate aldığımızda mevcut silaj üretiminin talep karşısında yetersiz kaldığını söyleyen Türkmen, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Her bir ineğin günde en kötümser tahminle 10 kilo silajlık mısır tükettiğini göz önüne alırsak, günde 50 bin ton silajlık mısır tüketimi olduğunu tespit edebiliriz. Şu anda üretim yıllık 14 milyon ton. 5 milyon sağmal ineğin silajlık mısır ihtiyacı ise yıllık en az 18 milyon ton. Aradaki 4 milyon tonluk ihtiyaç ya verim düşmesine razı gelinerek kötü kaliteli kaba yemlerle ya da yurtdışından getirilen hammaddelerle karşılanıyor. Bunun ekonomik karşılığı ise yaklaşık 250 milyon dolar… Ayrıca yakın gelecekte tüm sağmal ineklerin kültür ırkı hayvanlarına dönüşeceğini ve bu durumda Türkiye’nin silajlık mısır ihtiyacının iki katına çıkacağını şimdiden hesaba katmalıyız.”

Haberin Devamı

UCUZ VE KALİTELİ –

Türkmen son olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “Halen ülke genelinde yıllık 34 milyon tonluk yem tüketiliyor. 4 milyon ton yonca, 12 milyon ton saman, 5 milyon ton süt yemi olarak da bilinen fabrika yemi ve 14 milyon ton da silajlık mısır üretimi gerçekleştiriliyor. Aslında silajlık mısır diğer yem türleri olan saman, yonca ve fabrika yemlerine göre çok daha uygun bir yem maddesi. Bugün 1 ton fabrika yemini 850 TL’ye satın alırken, 1 ton silajlık mısırı 120 TL’ye alabilirsiniz. Silajlık mısır aynı zamanda çok kaliteli bir kaba yem kaynağı. Performansı yüksek ve lezzetli. Hayvanların iştahla yemesi bu yüzden. Yanı sıra silaj, tazesine en yakın şekilde besin içeriğini muhafaza eden bir depolama yöntemi. Ancak sermaye yetersizliği sebebiyle silaj kullanım sezonunun 6 ay ile sınırlandırılması, silajın yeterince sıkıştırılmaması, üzerinin iyi kapatılmayarak kötü muhafaza edilmesi ve tarlalarda homojen bir üretim yapılamaması bizi ciddi kayıplarla karşı karşıya bırakıyor.”

Yazarın Tüm Yazıları