Paylaş
Her vesile ile kooperatifçiliği savunurum. Okurlarımız bunu bilirler. Benim kooperatifçiliğe inancım siyaset ve ideolojiden uzak tamamen ekonomik akıl ile bağlantılıdır. Büyüklerin büyük olmalarından kaynaklanan avantajları karşısında küçük işletmeler ve küçük çiftçiler ancak bir araya gelerek rekabetçi olabilirler. Bütün dünya için doğru olan bu görüş milyonlarca küçük çiftçisiyle Türkiye için çok daha doğrudur diye düşünürüm. Tabii kooperatifçilik doğru dürüst yapılabiliyorsa... Köy-Koop Denizli Birliği Başkanı Mehmet Varol ile güçbirliğinden doğan faydaları konuştuk.
Geniş ürün deseni
Mehmet Varol, “Bugün 17 ilçeden 130 kooperatifin katılımıyla ortak sayımız 14.600’e ulaştı. Denizli’nin en güçlü tarımsal örgütü konumundayız. 150 rakımdan 1400 rakıma üretim yapılan ilimizde ürün deseni hayli geniştir. Örneğin kekik üretiminde dünya birincisi, üzüm üretiminde Türkiye ikincisi, ayçiçeği ve elma üretiminde yine Türkiye ikincisi, birim alanda üretim konusunda ise ilk sıralardayız” diyor.
Varol, “Kooperatif ortaklarımız meyvecilikten sebzeciliğe, ormancılıktan hayvancılığa birçok alanda üretim yapmaktadır. Bu üretimin bir bölümü kooperatiflerimizin kendi işletmelerinde yarı mamul ve mamule dönüştürülmekte ya da bizim aracılığımızla pazarlanmaktadır. Ayrıca il genelinde üretilip piyasaya sürülen 1200 ton/gün sütün yüzde 99,9’u soğuk zincirdedir. Günlük sütün 300 tonluk bölümü özel sektöre ait çiftliklerde, 900 tonluk bölümü de küçük ve orta ölçekli aile işletmelerinde üretilmektedir. Aile işletmelerinde üretilen sütün 500 tonu Birliğimizce 400 tonluk bölümü ise üretici birlikleri ve aracı firmalar tarafından pazarlanmakta” diye konuşuyor.
Hedefler çok büyük
Ana hedeflerinin ürünlerini dünya pazarlarına sevk edebilen örgütlü üreticiler yetiştirmek olduğunu söyleyen Varol sözlerini şöyle tamamlıyor;
“Eğitimi çok önemsiyoruz. Bu yüzden her yıl yönetim ve denetleme kurulu üyelerimizi hizmet içi eğitime tabi tutuyoruz. Kış aylarında kırsal bölgelerde özellikle köy ve kasabalarımızda ortaklarımıza sürekli eğitim vermekteyiz. İsmail Bey bildiğiniz gibi Birleşmiş Milletler, 2014’ü ‘Küçük Aile İşletmeleri’ yılı ilan etti. Biz de Denizli Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği olarak ‘Denizli İlinde Küçük Aile İşletmelerinde Süt Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi’ni hazırladık ve hayata geçirmeye başladık. Bu proje ile kısa vadede hedefimiz, Birliğimize bağlı 7820 işletmenin yüz tanesinde projemizi uygulayarak günde 20 ton çiftlik sütü üretmektir. Orta vadede bin işletmede 150 ton, uzun vadede ise iki bin işletmemizde 300 ton AB normlarına uygun, bakteri yükü yüz binin altında süt üreterek Türkiye’nin en büyük çiftliği olmak istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda makina-ekipman alımında, yüzde 50 hibeden yararlandık Geriye kalan yüzde 50 için de özel bankalarla sözleşmeler yaparak, kredi bağlantılarını kurduk. Bu projemiz ile kaliteden dolayı alacağımız fark sayesinde en geç iki yıl içerisinde tüm borçlar ödenecek ve üreticimiz daha çok kazanacak. İşte bu örneklerle kooperatifçiliğin küçük çiftçilerimize sağladığı avantajları görüyorsunuz.”
Paylaş