Paylaş
Sıklıkla yazıyorum. Gıda üretim, ticaret, sanayi ve ihracatını her geçen gün daha fazla konuşacağız. Gıda ve gıda teknolojileri sanayi ve ihracatının önümüzdeki yılların temel konularından biri olacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz. Bu sadece dünyada değil Türkiye’de de geçerli. Ancak aynı zamanda gıdada israf ve atık konusu da giderek artan bir öneme sahip olacak.
Farkındalık sorunu
Bugün küresel gıda pazarı 4 trilyon doların üzerinde. Türkiye’de gıda ve içecek sanayiinin cirosu yaklaşık 300 milyar lira ve istihdamı da 400 bin kişiyi aşıyor. Gıda malları üretimi dünyada ve Türkiye’de giderek artıyor. Diğer yandan açlık dünyanın önde gelen sorunlarından biri haline gelirken, her yıl gıdaların üçte biri atılıyor ve israf ediliyor. Atık gıdalar, bu gıdaların üretiminde kullanılan kaynakların da kaybedilmesine sebep oluyor. Ne var ki bu dramatik tabloda en kritik nokta 7 milyarı geçen dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun meydana gelen muazzam gıda israfının farkında olmayışı..
İnsanlar ölüyor
Uluslararası araştırmalara göre küresel ölçekte yılda 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor! Yani toplam üretimin üçte biri zayi oluyor. Başka ifadeyle yılda 1 trilyon dolar kayboluyor! Bu inanılmaz bir rakam. Bir yandan da dünyada açlık ve yetersiz beslenme yüzünden her gün yaklaşık 17 bin, her yıl 6 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Bu sürdürülemez bir durum. Aslında dünyada herkes için yeterli gıda var. Ama üretim ile ihtiyaç sahipleri bir türlü buluşamıyor! Sevgili okurlar, bu konu çok önemli. Gelecek yazılarımda konuyu daha da açmak istiyorum. Bugün biraz genel bilgi vermek istedim. Öncelikle bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her gün oluşan devasa gıda israfı ve atıklar hususunda farkındalığımızı artırmalıyız.
Açlık ve obezite
Yukarıdaki satırlar halen dünyada yaşanan çok üzücü tabloyu ortaya koyarken, sizlerle paylaşmak istediğim bir başka çarpıcı rakam yaklaşık 1,5 milyar insanın da aşırı kilolu yani obez olması! Adaletin bu mu dünya diye insanı isyan ettiren söz konusu küresel çarpıklık ve çelişkiyi daha fazla konuşur olmalıyız. Önümüzdeki yazılarda daha fazla bilgi ve analizi olacak. Dediğim gibi konu hem dramatik hem stratejik..
Paylaş