Paylaş
“GIDADA bilgi kirliliğine dur denilmeli.” Böyle diyor Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Genel Başkanı Petek Ataman. Çok da haklı...
Çünkü bu iş deyim yerindeyse şirazesinden çıktı. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok sayıda kişi özellikle tarım ve gıda hakkında medyada çok rahatlıkla konuşabiliyor. Aslında buna atıp tutma demek gerekir. Maalesef fütursuzluk had safhada! Ama artık bu gidişata bir dur denilmesinin zamanı çoktan geldi. Nihayet o da son günlerde gerçekten tarım ve gıdayı bilen kişilerden ses çıkmaya başladı. Kamuoyunda zirveye çıkan bilgi kirliliği ile ilgili olarak GMO Başkanı Petek Ataman’la konuştuk.
Tüketici etkileniyor
Petek Ataman, “Gıda maddeleri tüketicilerin tüketmekten vazgeçemeyeceği maddeler. Tüketici bunun bilincinde. Tüketeceği riskli bir ürünün sadece kendini değil, çocuklarını ve torunlarını etkileyeceğinin de bilincinde. Hal böyle olunca bir yandan bu vazgeçilmez ihtiyaç, bir yandan da her sektörde olduğu gibi alanda da inanılmaz teknolojik gelişmeler işin aslını bilmeyenlerde kaygı yaratabiliyor. Böylesi bir ortam, konuyu reyting açısından da gün geçtikçe daha cazip hale getiriyor. Artık yazılı ve görsel, her yerde ‘gıda’, ‘gıda güvenliği’, ‘tehlikeli ürünler’ ya da ‘mucizevi ürünler’ aktarılıyor tüketicilere. Bu arada tarım, gıda ve beslenme konusunda uzman olduğunu düşünen ilgili ilgisiz birçok kişi değerli (!) görüşlerini kamuoyu ile paylaşıyor. Üstelik bu kişilerin çok değerli akademik unvanları da var. Bu unvanları da kullanınca, tüketicinin aklı karışıyor, ‘tüketici risk algısı’ olumsuz yönde etkileniyor” diyor.
Medyada karmaşa
Ataman’a göre, artık her türlü bilgiye ulaşmanın mümkün olduğu bir dönemdeyiz. Ancak bu kadar kolay ulaşılan bilgilerin çoğu “yanlış”, “yanlı”, “art niyetli” ve aslında “bir amaca hizmet ediyor.” TV kanallarında, internet sitelerinde her derde deva bitkiler, renklerine göre bizleri hastalıklardan koruyan gıda maddeleri, vücut fizyolojisini amaca yönelik olarak etkileyen mucize gıdalar pazarlanıyor. Üstelik bu pazarlamada kullanılan ifadeler net olarak mevzuata aykırı ve tüketiciyi kandırıyor. Ataman “UHT ve pastörize süt içmemek, mümkünse çiğ süt tüketmek tavsiye edilebilmektedir bazı hekimler kanalıyla. Süt ve kanser gibi birbiriyle asla yan yana gelemeyecek iki kelime birlikte telaffuz ediliyor. Kendini çok yetkin gören kimi bilim adamları da çiğ sütün doğal olarak probiyotik mikroorganizma kaynağı olduğunu savunuyor. Çiğ süt bir probiyotik kaynağı değildir, biz onu ürünlere insan sağlığına faydalı olması için dışarıdan katıyoruz, deseniz de nafile. Ya da hayvan besleme ile uğraşan uzmanlar tavukların günde 3 kez yumurtlamadığını istediği kadar savunsun! Artık yaratılan bu bilgi kirliliğinde tüm gıda maddeleri ne yazık ki şüpheli hale sokuluyor” diyerek üzüntüsünü ifade ediyor.
Okul sütü
GMO Başkanı Petek Ataman, “Son olarak yaşanan ‘okul sütü’ krizi kirlilik konusuna tipik bir örnek. Biz de dahil olmak üzere, ilgili tüm kesimler yıllarca her yerde, her ortamda ısrarla okul sütü projesinin önemini ve hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladık. Şimdi bu proje bir kaosa dönüşmüş durumda. Tüketici için zaten kutu sütü çoktan ‘zanlı’ idi, bu düşünce iyice hakim oldu. ‘UHT süt’ ve ‘gıda zehirlenmesi’ kelimelerinin yan yana anılmasına neden olan bu durum son derece kaygı verici” diyor.
Ne yapmalı
· Bilimsel anlamda tüketiciyi yanıltan veya uzmanlık alanı dışında konuşan kişilere de yaptırım uygulanmasının ilkeleri belirlenmeli.
· Hiçbir bulgu ve araştırmaya dayanmadan gıdaları zan altında bırakan açıklamada bulunanlara karşı Ulusal Gıda Otoritesi olan Bakanlık ve sektör kuruluşları hukuki yolları mutlaka kullanmalı.
· Mevcut yasalarda bu konuda eksiklik varsa giderilmeli.
· Basın kuruluşlarının bu konuda duyarlı olması için azami çaba sarf edilmeli.
· Yanlış yayın politikaları söz konusu olduğunda, asla sansür gibi uygulanmamasına dikkat ederek RTÜK’ün devreye girmesi sağlanmalı.
· İlgili meslek odaları da kendi konusu dışında uzmanlık yapma gayretinde bulunan ve sürekli TV kanallarında tüketicinin kafasını karıştırıcı, kaygı ve panik ortamı yaratan açıklamalar yapan meslek mensuplarına karşı gerekli önlemleri almalı.”
Paylaş