Dünya Süt Zirvesi İzmir’de yapılmalı

İZMİR’in Kiraz İlçesi’nde büyükbaş hayvanlarda görülen ve insana bulaşma riski bulunan Brusella hastalığına karşı gözden aşı uygulandı. Hayvan yetiştiricilerine önemli ekonomik kayıplar yaşatan Brusella hastalığının önlenmesinin en etkin yollarından birinin kitlesel aşılama olduğu belirtilen projede, aşılamanın da gözden yapılmasının hayvan sağlığı için en zararsız yöntem olduğu kaydedildi. ? Adnan ERİŞ, (DHA)
İZMİR’in Çeşme İlçesi’nde yapılan 1. Ulusal Süt Zirvesi, Türk tarım ve gıda sektörü açısından bir kilometre taşı olarak değerlendirilmeli. Çünkü Türkiye’de ilk defa süt sektörünün en önemli paydaşları Platform Fuarcılık tarafından düzenlenen bu etkinlikte bir araya geldi ve sütün vizyonunu tartıştı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Mehdi Eker ile birlikte Dünya Sütçülük Federasyonu (IDF) Başkanı Richard Doyle da zirveye katılınca ilgi büyük oldu. Ülkenin dört bir yanından yüzlerce çiftçi, akademisyen, bürokrat ve süt birlikleri temsilcileri iki gün boyunca Çeşme Altınyunus’ta güncel sorunların yanı sıra Türkiye’de ve dünyada sütün geleceğini masaya yatırdılar. İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Güldal’ın etkin çalışması sonucu Çeşme’den çıkan en önemli sonuç ise 2016 Yılı Dünya Sütçülük Zirvesi’nin İzmir’de yapılması talebi oldu.

Tarımın EXPO’su
Bakınız şimdiden söylüyorum, bu çok önemli konunun takipçisi olalım. Çünkü beş kıtadan binlerce sektör temsilcisinin buluşacağı küresel etkinliğin İzmir’de gerçekleştirilmesini “tarımın EXPO’su” olarak görüyorum. Zaten “Sütün Başkenti” unvanını kazanmış olan güzel İzmir böylesi bir dev buluşmayı çoktan hak ediyor. Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ulusal Süt Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhittin Özder ile zirveyi görüştük.

Neden bu kadar önemli
Prof. Dr. Muhittin Özder, “Bugün dünyada ticarete konu olan çok sayıda tarım ürünü var. Fakat ticari büyüklüğü en fazla olan ürün de süt... Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2010 rakamlarına göre dünyada üretim değeri en yüksek olan tarım ürünü inek sütü. Buna göre dünyada üretilen inek sütü değeri 180 milyar dolar, Türkiye’de ise yaklaşık 4 milyar dolar. Üstelik küresel üretim de sürekli artıyor. Öyle ki 2000 yılında 579 milyon ton olan dünya üretimi 2011 itibarıyla 730 milyon tonu bulmuş durumda” diyor. Özder, “İşin ilginç yanı bir yandan özellikle Çin ve Hindistan’dan kaynaklanan talep artışı giderek genişliyor. Yani süt ve süt ürünleri fiyatları da bu çerçevede yükselmeye devam edecek. Bu küresel gerçeği iyi anlamamız gerekiyor. Diğer yandan Türkiye’de kırsal kalkınma olgusunu güçlendirmenin belki de en etkin politika enstrümanı süt hayvancılığını geliştirmek olarak gözüküyor. Gerek et üretiminin artması gerekse tarımsal mekanizasyonu çok yakından etkilemesi, halk sağlığı ve çocuklar başta olmak üzere her yaştan insanın temel ihtiyacı olması gibi unsurları da eklersek, sütün üretimden ticarete, sanayiden ihracata ve sütlü ürünler imalatına kadar çok geniş bir sağlık ve katma değer kaynağı olduğunu apaçık görürüz” diye ekliyor.
Çeşme Zirvesi’nin önümüzdeki dönemde ne kadar etkili sonuçlar doğuracağını hep birlikte göreceğiz. 2016 Dünya Süt Zirvesi mutlaka İzmir’de yapılmalı. Ama bu kolay bir süreç değil. Bu stratejik hedefe yakın ilgi gösteren Bakan Mehdi Eker, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve Yaşar Holding Gıda - Tarım Grubu Başkanı Hasan Girenes’in çabaları artarak devam etmeli.
Üretim miktarına gelince; Prof. Dr. Özder, toplam yıllık üretimin 14 milyon tona ulaştığını ifade ediyor. İşte burada ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Çünkü üretim sahiden artıyor, ne var ki tüketim aynı oranda artış göstermiyor. Bu süreç iyi yönetilmezse, süt fiyatlarındaki istikrarsızlık önlenemez ve en büyük zararı da üretici görür. Özder, süt tüketimini teşvik edici kampanyaların etkisine işaret ediyor. Söz gelimi son günlerde medyada yer alan “süt bıyığı” temalı görsel çalışmaların devam etmesi gerektiği ve özellikle ünlü sporcuların bu kampanyayı destekleyici etkinliklere imza atmalarının yararını vurguluyor.
Özder, Türkiye’de az süt içildiğini, daha çok ayran ve yoğurt tüketildiğini söylüyor. Gerçekten de son yıllarda ayran, yoğurt, tereyağı ve peynir gibi süt ürünleri tüketiminde önemli artışlar var. Bu iyi bir şey, ancak özellikle çocuklar ve gençler olmak üzere her yaştan insanımızın daha çok süt içiyor olması ayrı bir önem taşıyor. Muhittin Özder, bu çerçevede, “Okul Sütü uygulamasını çok isabetli olarak görüyorum. Mutlaka bu uygulama devam etmeli” diye konuşuyor.

YETERİNCE İÇMİYORUZ

Özder, Türkiye’de az süt içildiğini, daha çok ayran ve yoğurt tüketildiğini söylüyor. Gerçekten de son yıllarda ayran, yoğurt, tereyağı ve peynir gibi süt ürünleri tüketiminde önemli artışlar var. Bu iyi bir şey, ancak özellikle çocuklar ve gençler olmak üzere her yaştan insanımızın daha çok süt içiyor olması ayrı bir önem taşıyor. Muhittin Özder, bu çerçevede, “Okul Sütü uygulamasını çok isabetli olarak görüyorum. Mutlaka bu uygulama devam etmeli” diye konuşuyor.

ÜRETİM ARTIYOR

Üretim miktarına gelince; Prof. Dr. Özder, toplam yıllık üretimin 14 milyon tona ulaştığını ifade ediyor. İşte burada ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Çünkü üretim sahiden artıyor, ne var ki tüketim aynı oranda artış göstermiyor. Bu süreç iyi yönetilmezse, süt fiyatlarındaki istikrarsızlık önlenemez ve en büyük zararı da üretici görür. Özder, süt tüketimini teşvik edici kampanyaların etkisine işaret ediyor. Söz gelimi son günlerde medyada yer alan “süt bıyığı” temalı görsel çalışmaların devam etmesi gerektiği ve özellikle ünlü sporcuların bu kampanyayı destekleyici etkinliklere imza atmalarının yararını vurguluyor.

ÇABALAR SÜRMELİ

Çeşme Zirvesi’nin önümüzdeki dönemde ne kadar etkili sonuçlar doğuracağını hep birlikte göreceğiz. 2016 Dünya Süt Zirvesi mutlaka İzmir’de yapılmalı. Ama bu kolay bir süreç değil. Bu stratejik hedefe yakın ilgi gösteren Bakan Mehdi Eker, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve Yaşar Holding Gıda - Tarım Grubu Başkanı Hasan Girenes’in çabaları artarak devam etmeli.

Terminatörler doğaya salındı

UŞAK Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, kızılçam yapraklarını yiyerek ağaçların büyümesini ve çoğalmasını engelleyen çam kese böceğine karşı savaş açtı. Ulubey Orman İşletme Şefliği laboratuvarında üretilen, terminatör böceği olarak bilinen bin adet Calosama böceği, Eşme İlçesi’nde çam kese böceğinin yoğun olduğu bölgelere yerleştirildi. Yıl içerisinde 10 bin adet Calosama böceği daha doğal hayata bırakılacak.