KONYASPOR’un santrforu Veysel, ilk yarıda sol kanattan 4 kez topla buluştu. İtalya Ligi’nde Milan, Juventus gibi takımlara karşı oynamış Zapotocny’ye nefes aldırmadı, sahadan sildi,
Kartal’ın genç umudu Serdar Kurtuluş’u geçti. Beşiktaş, 90 dakika boyunca rakip takımın ceza sahasına uğramadı bile. Giray Bulak, devre arasında 7 taşeron oyuncu alarak takımı güçlendirme yoluna gitmiş. Bu oyunculardan 4’ü ilk 11’de, 3’ü ise kenarda bekliyordu. Maç başı çalışan futbol işçileri, plazaları olan Beşiktaş’a karşı savaştılar, puanı söke söke aldılar. Defansta İsmail Güldüren, büyük maçların büyük oyuncusu olduğunu gösterdi.
Beşiktaş Yönetimi’nin acilen değerli bilim adamları ile bir araya gelerek siyah beyazlı takıma gelen oyuncuları testten geçirmeli. Bu kadar masraf boşuna mı yapıldı? Gelen her teknik adamın istediği oyuncu alınmasına rağmen ortaya çıkan tabloya bakın. Şampiyonluk hedefleyen Beşiktaş, sahaya 4-2-3-1 sistemi ile çıkarken teknik direktör Mustafa Denizli’nin düşüncelerini merak ettim. Defansın önünde Sivok ve Ernst; onların önünde ise Yusuf, Tello ve Holosko. Daha sonra da Serdar Özkan oynadı.
Nobre’yi geç hatırladı
Bobo ise kale önünde nöbetçi forvet olarak pas bekliyor. Denizli, kulübüde yanında bulunan Nobre gibi bir golcüyü ancak son 15 dakikada hatırladı. Siyah beyazlı oyuncular 90 dakika boyunca 350-400 gr ağırlığındaki futbol topuna sahip olamadı. Beşiktaş forması altında 7 defans ağırlıklı oyuncunun ne işi var? Bunun adı korkaklıktan başka bir şey değil. Sahanın en iyisi hiç şüphesiz taraftar ve bazı yöneticilerin futbolu bırakmasını istediği İbrahim Üzülmez’di.Serdar Özkan yüreğini ortaya koymasına rağmen yalnız kaldı. Beşiktaş için 26. haftayı sizler gibi ben de merakla bekliyorum.
Ya böylesi kötü futbolla zirveye koşacak, ya da fatura kesilecek.
Türkiye’de yıldız oyuncular kadar hakemler de kolay yetişmiyor. Kuralları eksiksiz uygulayan Koray Gençerler ve ekibine sahip çıkılmalı.