Buradan çıkış yok!

İsrail, Türkiye’den özür dilediğinden beri yeniden gündemde Gazze

Haberin Devamı

Hürriyet Dünyası’ndan foto muhabiri arkadaşım Levent Kulu’yla, bombardıman altındayken gitmiştik Gazze’ye en son. Akdeniz kıyısındaki bu dünya güzeli yer, normalleşmeden aradan ne kadar zaman geçerse geçsin benim için unutulması zor bir deneyimdi.

Güneşli ve sıcak bir Kasım sabahında Gazze'den çıkış yapıp, Mısır sınırlarına girdikten sonra Süveyş Kanalı'na doğru ilerlerken fark etmiştim, son birkaç gündür normal zannettiğim birçok şeyin esasında ne kadar anormal olduğunu.
Oysa çok değil, bu yolculuktan yalnızca birkaç saat önce, sabahın ilk ışıklarında dışarıdan gelen slogan sesleriyle uyanmış, pencereden baktığımda yüzleri siyah maskelerle kapanmış 20-25 silahlı militanın sabah talim koşusu yaptığını görüp, uyumaya devam etmiştim. Sanki her gün gördüğüm bir manzaraymış gibi...

Haberin Devamı


Gazze'de geçirdiğimiz yaklaşık bir hafta, dönüp baktığımda, insanoğlunun içinde bulunduğu koşullara ne kadar hızlı alışabildiğini bir kez daha kanıtlamıştı bana. Oysa 365 kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 1.7 milyon kişinin yaşadığı Gazze'de yaşam, hiç de alıştığımız, bildiğimiz gibi değil. İsrail bombardımanının hemen ertesinde, ateşkesin ilan edilmesiyle birlikte girdik Gazze'ye. Her sokakta bir yıkıntı, her caddede bir taziye evi... Yıkıntıların üzerinde oyun oynayan çocuklar... Gözleri hüzünlü ama bombardıman bittiği için yüzü gülen insanlar...
Birkaç gün öncesine kadar, patlama sesleri duyduğunda evlerine kapanıp, oturma odalarına roket isabet etmemesi için dua etmekten başka yapacak hiçbir şeyi olmayan Gazzeliler, "normal" hayatlarına geri dönmeye çalışıyordu. Öğrenciler, bir haftalık aranın ardından okuluna gitmeye başlamış, dükkanlar açılıyor, marketler alışverişe gelenlerle doluyordu. Yani Gazzeliler, her koşula uyum sağlayarak, yaşamaya devam etmenin yolunu bir kez daha buluyordu.

 

İlk başta normal bir yer gibi…


Esasında ilk bakışta, Gazze de dünyanın diğer başka herhangi bir kenti gibi görünüyor. Bu kadar tecride ve baskılara rağmen, Gazze'de hemen her şeyi bulmak mümkün. Her türlü sebze, meyve pazarlarda alıcısını bekliyor. Süpermarketler, Türkiye'dekilerden çok da farklı değil. Sadece yiyecek, içecek ve temel ihtiyaçlar değil, "lüks" sayılabilecek şeyler de var. Elektronik eşya satan mağazalarda en son tablet bilgisayarlardan, en yeni cep telefonlarına kadar her şey satılıyor. Tabii, tüm bunlar birkaç ufak tefek şeyi görmezden gelmeniz halinde çok normal. Bunlar arasında Gazze semalarında sürekli dolanan insansız hava araçlarının vızıltıları ve özellikle sınıra yakın bölgeleri havadan gözetleyen, video ve fotoğraf çeken İsrail’in casus balonları yer alıyor.
Gazzeliler, bir yandan İslamcı militan grup Hamas'ın yönetimi ele geçirmesi nedeniyle alkol yasağı, kadının toplum içinde rolünün kısıtlanması gibi sosyal hayatlarını etkileyen politikaların, diğer yandan da İsrail'in tecridi altında olsa da "normale" yakın bir yaşam sürdürecek olanaklara sahip. Ancak alım gücü ve gelir seviyesi çok düşük olduğundan var olanı satın alabilen kişi sayısı da az.

 

Haberin Devamı

2008’den beri tecrit altında


İsrail, Gazze'nin yönetimini elinde bulunduran Hamas'ı zayıflatmak amacıyla, bu bölgeyi 2008 yılından bu yana kara, deniz ve havadan tecrit altında tutuyor. Gazze'nin kuzey ve doğu komşusu olan İsrail, bölgeye gıda ve ilaç gibi insani yardım malzemelerinin girişine kontrollü bir şekilde izin veriyor. Zaten İsrail’le aramızı bozan Mavi Marmara da bu ablukayı delmek üzere yola çıkan bir yardım filosuydu. İsrail tarafından geçişine izin verilmeyen ya da verilse bile yeterli gelmeyen ihtiyaçlar, Gazze'nin güneyinde, Mısır tarafından inşa edilen tünellerden kaçak yollarla geçirilerek getiriliyor.

 

Bombardıman altyapıyı çökertti

Haberin Devamı


Bunlar öyle basit tüneller de değiller üstelik. Araba, hatta kamyon geçebilecek büyüklükteler. İsrail, zaman zaman bu tünelleri bombalasa da hemen tamir ediliyor. Gazze'ye girişi İsrail tarafından kesinlikle yasak olan malzemelerin başında inşaat malzemeleri geliyor. Özellikle çimento, tünel inşaatında kullanıldığı için Gazze'ye resmi kanallardan sokulamıyor. Demir, boru gibi diğer malzemeler de roket yapımında kullanılabildiği için yasaklılar arasında. Bu malzemelerin resmi olarak girişi tamamen İsrail’in onayına ve iznine tabi.
Bombardımanın en çok hasar verdiği nokta da zaten sorunlu olan altyapı sistemi. En ufacık bir yağmurda kanalizasyon taşkınları yaşanıyor. Şebeke suyu, denizden iptidai koşullarda arıtılarak sağlanıyor. Kanalizasyon da denize dökülüyor. Bu da ciddi bir hijyen sorunu ortaya çıkarıyor. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı Gazze bugün dünyada en yüksek bebek ölüm oranına sahip yerler arasında yer alıyor.

 

Haberin Devamı

Tarım alanı mevcut ama ekim yok


Gazze'nin gıda ihtiyacının büyük kısmı Mısır ve İsrail'den geliyor olsa da esasında tarıma elverişli birçok alanı var. Ancak nüfusun çok, alanın dar olması nedeniyle tarım sahalarının da büyük bir bölümünün üzerinde apartmanlar yükseliyor. Tarım yapılmasını engelleyen bir diğer neden de İsrail'in doğudaki bu tarlalara, çiftçilerin girişine izin vermemesi.


Doğudaki sınır boyunca Gazze tarafında 500 metre genişliğindeki alan İsrail tarafından fiilen tampon bölge ilan edilmiş durumda. Buradaki sınırı belirleyen çitlere, 500 metreden fazla yaklaşılması durumunda İsrail askerleri de ateş açıyor. Bu nedenle buradaki tarım alanları ekim-biçim faaliyetleri için kullanılamıyor.
Bir de tabi, bu şeridin Batısı’nın boydan boya Akdeniz’le kaplı olması nedeniyle balıkçılık da önemli. Ancak balıkçıların Akdeniz’de açılması da İsrail’in izin verdiği ölçüde. Ateşkes sonrası İsrail balıkçıların 10 kilometreye kadar açılıp, balık avlamalarına izin verdi. Ancak Başkan Obama’nın ziyareti sırasında atılan füzeler belki İsrail’de hedefi tutturamadı ama en çok balıkçıları vurdu. Avlanma sınırları yeniden 5 kilometreye çekildi.

Haberin Devamı


Gazze'nin her “normal” kent gibi bir tane de hediyelik eşya dükkanı var. Dükkanda en çok satılan ürünse üzerinde, “Dünyanın En Büyük Hapishanesi Gazze” yazan kahve fincanı. Biz işimizi toparlayıp, Sina Çölü’nde ilerlemeye başladığımız andan itibaren aklımdan hiç çıkmıyor geride kalan ve Gazze’den başka gidecek yeri olmayan insanlar.
Bir de insanoğlunun her koşula alışmasının yanı sıra cenneti cehenneme çevirebilme yetisi…

 

ikoker@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları