Paylaş
Yaş ilerledikçe insan anılarını daha bir sahipleniyor mu ne, artık geçmişte kalan ama yaşandığı dönemde beni fazlasıyla mutlu eden şeyleri özlemeye başladım.
1990’lı yılların sonuydu, Mustafa Oğuz’un hayatını dizi yazı yapmak istemişti o dönemki genel yayın yönetmenim. Mustafa Oğuz nerede ben peşindeydim ki kendimi Mustafa Oğuz ile arkadaşları ?ener ?en, Yavuz Turgul ve Banu Birkan ile Fethiye’de, Oğuz’un teknesinde buldum. Tahmin edebileceğiniz gibi rüya gibi bir buluşmaydı... Akşam yemeğini de Hillside Pasha restoranda yemiştik.
Geçen hafta sonu kısa bir tatil yapmak istedim ve onca yıl aradan sonra ilk kez, tek başıma tuttum Fethiye Hillside’ın yolunu... Her şey hafızamda kaldığı gibi... Denize sıfır Pasha restoran bile duruyor bıraktığım yerde. Yıllar önceki ekip yoktu yanımda tabii ama orada tanıştığım ve tesisin ‘Misafir İlişkileri Müdürü’ olduğunu öğrendiğim Canan Sayınman eşlik etti güler yüzüyle akşam yemeğime.
Güneşi batırıp, balıkları besledim oturduğum yerden.
Çalışanların ölçülü ilgisi benim yalnızlığımdan kaynaklanıyor sanmıştım ama Canan Hanım’dan öğrendim ki ‘Hillside Leisure Grup’ müşterilerin kendilerini özel hissedecekleri detayları bulup ona göre davranıyormuş. Yani Canan Hanım zaten benim akşam yemeğimi 20.00’de Pasha’da yiyeceğimi ve yalnız olacağımı biliyormuş. Neredeyse her saat başı sade Türk kahvesi içtiğimi de...
“Konuklarımızın yüzde 55’i mutlaka yeniden geliyor. Onlara ‘repeater misafir’ diyoruz” deyince Canan Hanım, yıllar önceki kendi seyahatimden örnek vererek yeni bir isim taktım: Geri dönüşümlü müşteri...
İKİ SAATE BİR KİTAP
Önceki gelişimde cep telefonu pek yaygın olmadığı için gürültü şikâyetimiz de bu kadar yoğun değildi. İnsan gerçekten kafa dinlemek istiyor tatilde. Bildiğimiz plaj duruyor ama şimdi iki tane daha plaj açmışlar: Silent ve Serenity. Her ikisi de yetişkinler için. Silent’ta neredeyse konuşmak bile yasak. Suyunuzu sebilden kendiniz alıyorsunuz. Müthiş bir sessizlik, muhteşem bir manzara... Sadece deniz, güneş ve kuş sesi... Aylardır elimde evirip çevirdiğim kitabımı iki saat içinde bitirdim! Tekneyle beş dakika yürüyerek 10 dakika uzaklıkta olan Serenity’nin Silent’tan farkı, burada içecek ve sınırlı da olsa yiyecek servisinin yapılması.
Her iki plajda da telefonlar sessize alınıyor, hayat rölantiye...
Her ne kadar 6.0’lık depremi yaşasam, tsunami söylentilerinin ortasında kalsam da bana öyle iyi geldi ki o iki gün...
Paylaş