PaylaÅŸ
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) geçen hafta Türkiye’nin standartlara uygun çocuk bakıcısı profilini belirledi. TSE’nin hazırladığı ‘Çocuk Bakıcısı’ el kitabına göre, ideal çocuk bakıcısının sahip olması gereken şartlar Madam Rottenmeier’i bile gölgede bırakır. Çocuk bakıcılarının taşıması gereken niteliklerden bazıları şöyle:
- Meslek liselerinin çocuk gelişimi ve eğitimi bölümlerinden mezun olmak ve en az üç ay staj yapmak
- Çocuk psikolojisi, çocuklara yaklaşım ve öfke yönetimini bilmek
- Çocukların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini ve iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamak
- Çocuklar arasında çıkabilecek problemleri çözmek
- Çocukların hayal güçlerinin gelişimine yardımcı olmak
- Çocukların Türkçeyi güzel konuşmalarını sağlamak
- Çocuk hastalıkları ve alnabilecek ilkyardım önlemlerini bilmek
- Çocukları yaşama hazırlayıcı beceriler kazandırmak
- Çocuğun yaş ve gelişim özelliklerini, zekâ ve dil gelişimini bilmek
Pek çok eğitmenin bile sahip olmadığı özelliklerden oluşan liste böylece uzayıp gidiyor.
KENDİLERİ TÜRKÇE KONUŞAMIYOR
Hayatımızda çok uzun zamandır eskisi gibi değil hiçbir şey. Büyük ailelerin yerini çekirdek aileler aldı. Çocuk bakımında yardımcı olan anne-babalar pek hevesli değil artık torun bakmaya. Onlar istekli olsa bile çiftler ailelerle pek iç içe olmak istemiyor. Anneler de en az babalar kadar mesai harcıyor işyerinde... Hal böyle olunca çocuk için bir bakıcı şart!
O bakıcı nereden bulunuyor? Standart yaşam koşullarına göre vereceğin para belli, ya apartman görevlisinin 15’lik kızı ya gündelik ev işleri için yardımcı olan hanım ya da biraz daha paraya kıyıp yatılı da olsun dersen Filipinler’den, Türkmenistan’dan, Bulgaristan’dan gelip kaçak çalışan kadınlar...
E onlar da bırakın TSE’nin en basit standardı olan çocuklarımıza Türkçeyi doğru konuşturmayı, kendileri iki kelimeyi bir araya getiremiyor.
Bu maddelerin her biri olması gereken aslında. Yani olsa ne güzel olur ancak biz bu özelliklere sahip olanlara ‘çocuk bakıcısı’ değil ‘dadı’ diyoruz ki onlar da pek biz ‘standart’ vatandaşın etrafında bulunmuyor.
Bunlar da Madonna kanunlarıÂ
Herkesin dilinde 7 Haziran’da Türk Telekom Arena’da konser verecek olan Madonna var. Konser biletleri dün satışa çıktı. Eyvah, şu anda çok büyük bir hata yaptım çünkü yazıya ‘Madonna’ diye başlamam gerekiyordu. Neden mi? Çünkü sözleşme şartları öyle. Madonna’nın menajerlik şirketinin konser için yaptığı yüzlerce maddelik sözleşme içerisinde bu da var. Yani basına gönderilecek olan tüm Madonna bültenleri Madonna’nın adıyla başlayacak.
Bu konser pek bir zorlu geçecek, çünkü Madonna diğer tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’ye de organizasyonla ilgili inisiyatif vermedi. Konser organizasyonunda görev yapacak olanların neredeyse TC kimlik numarasına kadar her bilgisi Amerika’daki ofise iletildi, çalışabilir onayı alındı.
Bu arada bir de uyarı: Bu konserde eşten dosttan gelecek bir davetiye beklentiniz olmasın çünkü Madonna her kim olursa olsun hiç kimseyi konserine davet etmeyeceğini de sözleşmeyle sabitledi. Konserin organizasyonunu yapanlar da dahil...
PaylaÅŸ