Amanın da kızım ne güzel çalarmış

18 yaşından küçüksen eğer atış serbest! Pardon ‘çalış’ diyecektim.

Haberin Devamı

Geçen hafta bizim ekipten Ceren Arseven alışveriş yapmak için akşamüstü saatlerinde çok bilinen bir marketin Cihangir şubesine gidiyor. Domates, patates derdine düşmüşken Ceren, başlarını tuhaf bir biçimde örtmüş olan iki genç kız bitiyor yanında. Kızların abartılı hareketlerinden rahatsız olup reyon değiştiriyor; tam o anda cep telefonunun da el değiştirdiğinden habersiz...
Marketten çıkıp taksiye binen Ceren, telefonunun kendisinde olmadığını fark edip geri dönüyor ve güvenlik kamerası kaydı izleniyor. Kızların, sihirbazlara taş çıkartacak bir el çabukluğuyla telefonu çantadan aldıkları görülüyor. Anında güven timleri çağrılıyor ve hırsızlık olayı tutanaklara geçiyor.
Yani Ceren de market çalışanları da polisler de üstlerine düşeni yapıyor.
Aradan üç gün geçiyor ve kızlardan biri bir başka hırsızlık olayında yakayı ele veriyor. Ceren’e de telefon geliyor, “Gelin teşhis edin” diye.
Ceren apar topar Beyoğlu Polis Merkezi’ne gidiyor. Giderken de, “Şeytana uymuştur... Kim bilir ne kadar üzgündür, pişmandır, ailesine durumu nasıl açıklar” filan diye hayıflanıyor. Bir genç kızın gururunu kırmamak için yüzleşmekten çekinen Ceren, karakola gidince kızla değil ama gördüğü durumla yüzleşmekte zorlanıyor.
16 yaşındaki E. A., bırak utanmayı, pişmanlığı, büyük bir rahatlık içinde, gülüyor, etrafıyla şakalaşıyor ve hatta polislere, “Hadi ya, gideyim ben artık. Yarın okulda iki sınavım var” diyerek mavra yapıyor.

Haberin Devamı

OTOMOBİLİ BİLE SON MODEL

Sonra ailesi geliyor karakola, kızlarını almaya.
Altlarında ortadirek kısmının rüyasında bile göremeyeceği bir otomobil. Aile dediysek tablo şu: Baba Kurtuluş’ta emlakçı aynı zamanda hırsızlıktan sabıkalı. Annenin de babadan aşağı kalır yanı yok, hırsızlıktan sabıkalı. Abla desen, polisler hırsızlık suçundan kaç kere yakaladıklarını saymayı bırakmış...
Devlet bir ara anne-baba hapse girince almış E.A.’yı yurda koymuş ama suçtan uzak duracağına tam tersi yurttan bir arkadaşını da ayartmış, birlikte başlamışlar hırsızlığa.
Ailece güle oynaya karakoldan ayrılıyorlar. Nasılsa E.A. ertesi sabah savcının karşısına çıkacak ve 18 yaşından küçük olması, işlediği suçun cezasının beş yıldan az olması, vb. sebeplerle hem serbest kalacak hem de yaptığı yanına kar...
Eh o da elini kolunu sallayarak soyguna devam edecek. (Ki aynı gün Ceren’in dışında dört turistin çantasını da çalmış)
E. A. muhtemel şu anda bir başkasının çantasını ya da cep telefonunu çalıyor. Yakalansa da önemli değil; nasılsa serbest kalıyor...
Ceren de hayatına cep telefonsuz devam ediyor...
Aman ha aman!
Arkadaşlarınızla birlik olup çanta, cüzdan, cep telefonu vs. çalarsanız yırtarsınız ama işin ucunda iki dilim baklava filan
varsa, kanunlar affetmez, en az altışar yıl hapis cezası alırsınız!

Haberin Devamı

Astek sana ne oldu

Nişantaşı’nın 40 yıllık gece kulüplerinden Scotch, son beş-altı yılını hiç olmadığı kadar parlak geçirdi. Lüks otomobiller, ünlü isimler, paparazziler kapısında kuyruk oldu. Mekanın bu popülaritesinden, iğne atsan yere düşmez durumundan rahatsızlık duyan müdavimleri de kendilerine yeni bir yer aramaya başladı.
Sanırım o mekan bulunmuş.
Şişli’nin en eski restoranlarından Astek’e gittim geçenlerde geç bir saatte. Müthiş yaprak sarmasından, mantısından yemek için... Mutfağı efsanedir, bilen bilir... Yıllardır Astek’te isteyen yemeğini yer isteyen buziki eşliğinde içkisini yudumlar.
Daha dış kapıda kalabalığı görünce şaşırdım. Ne oluyor dedim, mutfakta biri mi var?
İçeri bir girdim ki Astek olmuş Scotch...
Kimi arasan orada.
Müzik, eğlence tam kıvamında...
Ben bu yeni halini bir parça yadırgasam da etrafımdaki herkes çok mutluydu.
Ben de teselliyi mönünün ve mutfak ekibinin hiç değişmemiş olmasında buldum...

Yazarın Tüm Yazıları