Ramazan öncesi İstanbul’un hemen her açık hava konser mekanında ayrı bir isim sahneye çıktı. Kimi sanatçılar şarkılarını binlerce kişiye söyledi, kimi boş sıralara... Benim gözümse bambaşka şeylere takıldı
NİLÜFER’İN ÜNİVERSİTE FESTİVALİ İki yıl aradan sonra Nilüfer; Badem ve Hayko Cepkin ile Harbiye Açıkhava’daydı. Arka blokların tamamen boş olduğu konserde Nilüfer’in ‘12 Düet’ adlı son albümünde Hayko Cepkin ile birlikte seslendirdiği ‘Aşk Kitabı’ adlı şarkıyı büyük bir merakla beklerken, Cepkin kendi şarkılarını söylemeye başladı. Daha önce Badem de üç şarkı söylemişti. Aralardaki kopuklukları anlatmıyorum bile... Nilüfer konserinden çok, bir üniversite festivali havasına dönüşen konseri büyük bir hayal kırıklığı içinde yarıda bırakmak durumunda kalan benim gibi çok kişi oldu.
KENAN DOĞULU’NUN AFTER PARTY’Sİ Kuruçeşme Arena tıklım tıklım doluydu. 7 bin 500 kişi üç saat aralıksız sahnede kalan Doğulu’nun şarkılarına eşlik etti. Kendisi sahnede eğlendiği için dinleyiciyi de eğlendirdi. Konser sonunda kuliste de arkadaşlarına parti verip enerjisine ‘pes’ dedirtti. Doğulu’nun eski vokalisti Cem Öcal kuliste herkese Özlem Tekin ile niye boşanma kararı aldıklarını özetlemekten ve “Olmadı işte” demekten yorgun düştü. Seda Sayan ise kuliste olan biteni anı anına takipçilerine tweet’ledi.
MANGA&TARKAN İZDİHAMI Manga ile Tarkan’ın Fanta turnesi kapsamında verdikleri santralİstanbul konserinde müthiş bir kalabalık vardı. Ben böyle izdiham ama aynı zamanda da böyle pislik görmedim. Yediği içtiği her şeyin çöpünü yere atan dinleyiciler, ne konsere ne de Tarkan’ın şarkılarına konsantre olmama izin vermedi. Bir iki kişiyi elindeki pet şişeyi yere atmaması konusunda uyarmak istedim ancak pet şişeyi kafama atma tehdidi karşısında hemen vazgeçtim... İki şarkı bile dinlemeden, mekanı tüm sinirlerimi orada bırakarak terk ettim...
GLORIA GAYNOR’IN RÜKÜŞ KULİSİ Kişisel konser serüvenimin sonuncusu ENBE&Gloria Gaynor oldu. 30 kişi vardı sahnede ama 130 kişi varmış gibi bir performans gösterdi ENBE. Orkestra şefi Behzat Gerçeker tıklım tıklım dolu Açıkhava’da orkestrasıyla şov yaptı. Üzerine de, Gloria Gaynor seslendirdiği şarkılarla seyirciyi kendinden aldı. Gloria Gaynor gelmiş, bakayım ne tür şıklık yapmış organizatör Pera Events diye kulise uzattım başımı... Gördüğüm manzara karşısında donakaldım: Kulisin her yeri yeşil çim halıyla kaplanmıştı. Plastik masa ve sandalyelerin üzeri de dantele beş kala örtülerle süslenmişti. Bir yanda semaver çay kaynatıyordu... Tahmin edebileceğiniz gibi de içeride bir kişi bile yoktu...
Yaşasın Meral hayatta
Konya’da bir otobüs durağında erkek arkadaşı tarafından dövülerek komaya sokulmuş halde bulundu Meral T... Dört gün aç susuz işkence gören Meral T., bir otobüs durağında ölüme terk edilmişti. Böbrekleri iflas etmiş, beyin kanaması geçiriyordu. Kanımız dondu manzara karşısında. Apar topar hastaneye kaldırıldı ve sonra diğer dayak yiyen kadınlar gibi o da düştü gündemimizden. Belki benim gibi merak eden vardır, duraktaki bu en acılı yolcunun sağlık durumunu: Konya Numune Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavisi sürüyor. Hastanenin Başhekimi Halil İbrahim Topatan Meral Hanım’ın durumuyla yakından ilgileniyor. Müjdeyi de o verdi: “Gözünü açmaya başladı. Konuşulanlara tepki veriyor. Böbrekleri düzeldi. Ancak hala konuşamıyor. Ayağa kalkamıyor sadece vücudunun bazı yerlerini kıpırdatabiliyor.” Topatan önümüzdeki hafta başından itibaren Meral Hanım’ın durumunda çok daha büyük olumlu gelişmeler beklediklerini de sözlerine ekledi. Onu bu hale sokan ‘Sevgili’ Mustafa K.’ mı? Kendisi şu anda cezaevinde ve yaptıklarının cezasını çekiyor...