Yaşasın ‘tırtıl’ı ne çok okuyan olmuş. Öyle sevindim ki anlatamam. Şimdi yapacağımız her şey için daha da güçlü hissediyorum kendimi.
Sizin hergün gazete okuduğunuzu öğrenmek beni çok mutlu etti. Yaşadığımız ülkenin sorunlarını bilmek, günlük olayları takip etmek öyle önemli ki... Olan bitene iyice hakim olursak çözümlerimizi çok kolay üretiriz. Bu kadar çok okuduğumuza göre, demek ki büyük bir hızla planımızı uygulayacağız.
Geçen hafta yazıyı okuyamamış olanlar hiç üzülmesin, yapacağımız şey çok basit. Hepimiz yazı yazacağız. Korkmadan, yanlış bir şey söylemekten çekinmeden yazacağız. Ve sesimizi herkese duyuracağız. İstekleriniz, eleştirileriniz, beğenileriniz, hepsi ama hepsi bu köşede olacak. Zaten bir sürü mektup ve ‘tırtıl’ı destekleyen mesajlar aldım. Çok teşekkür ederim. ‘tırtıl’a gelen ilk mektupla başlayalım isterseniz...
Televizyon yasaklandı notlarım yükseldi
Merhaba, ben Atakan. 8 yaşında, 2’nci sınıftayım. Sizin programınız ‘Duma dum’a katılmıştım. Ben size soru sormak ve ‘TV Kutusu’na yazmak istiyorum. Soracaklarım şunlar;
Hepimizin de bildiği gibi yakında 23 Nisan var. Sizce 23 Nisan ne anlam ifade ediyor? Yapılan etkinliklere yenileri eklenmeli mi?
TV hakkındaki görüşlerim ise şunlar; Bence TV hayatımızın bir parçası. Onsuz yapamıyoruz. Ama şu anda TV izlemem yasak. Yaklaşık bir buçuk haftadır tek bir program dışında hiç bir şey izleyemiyorum. Başlarda zor oldu ama derslerimi çok iyi yönde etkiledi. Daha iyi notlar alıyorum. Bence en iyi yarışma programı ‘Hugo’, en iyi dizi ise ‘Sihirli annem’. Ben Türkstar’ın finallerini izliyorum, seviyorum. Favorim Abidin’di ve kazandı. Onun çok başarılı olmasını istiyorum. Bence yarışmada haksızlık yok. Torpil olduğunu düşünmüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar, görüşürüz.
***
Atakan... 23 Nisan’ın bana ve herkese ne ifade ettiğini burda tartışalım. Düşünsenize bize ait bir bayram var. Buna dört elle sarılıp sahip çıkmalıyız. Bu yıl bayramımızı farklı kutlayalım. Neler yapabiliriz şimdiden yazın ki karar verip uygulamaya geçelim. Biz zaten Kanal D Çocuk Kulübü olarak özel bir program hazırlığındayız. Köşemizde de o gün için bambaşka bir şeyler hazırlayalım. Hadi düşünün ve yazın bana...
TV kutusu için mektupları bekliyorum
Bu hafta tv de olup bitenlerle ilgili pek mektup almadım. İlk mektuplar biraz çekingen yazılmış. Ama zamanla sizlerle başa çıkamayacağımı hissediyorum. TV eleştirileriniz için bir program seçmiyorum. Siz seçin bakalım, neler yazacaksınız. Çünkü esiri olduğumuz o kutuyu biraz sallayalım istiyorum.
Ben seyahat etmeyi çok seviyorum. Yeni yerler gezmek , yeni insanlar tanımak çok güzel. Aklıma geldi de gezi yazıları yazsak... Hepimizin çok ilginç anıları vardır mutlaka. Ben de size gittiğim değişik ülkeleri anlatırım, fotoğraflarımı gösteririm. Bu da bizim yeni bölümümüz olsun. Ne dersiniz?
Aslında tam yazıyı bitirirken aklıma yeni şeyler geliyor neyse artık haftaya kalsın, hoşçakalınnnnnnnnnnn...
Sihirli Annem’in setinde komik şeyler oluyor mu
İşte röportaj köşemizin muhabiri:
EGE PINAR
Bize İzmir’den mail atmış. Kendisi İzmir Özel Türk Koleji ilkokul beşinci sınıf öğrencisi. Biliyorsunuz ilk konuk benim. Sonra kiminle isterseniz röportaj yapabileceksiniz. Yeter ki bana önceden haber verin. Şimdi Ege’nin sorularına cevap veriyorum. Ayy birazcık heyecanlandım...
-Sevgilin var mı, evli misin?
Hayır evli değilim. Amaaa, bir sevgilim var. İnsan birini sevince, onunla bir şeyler paylaşınca, hayat daha zevkli, daha anlamlı oluyor.
- Küçükken de tiyatro sanatçısı olmak istiyor muydun?
Evet her zaman sahneye çıkmak ve tiyatro oyuncusu olmak istedim. Annem hep evde onlara oynadığım uydurmaca tiyatro oyunlarını anlatır bana. Salonda herkesi koltuklara oturtur, sonra da değişik kıyafetler giyip hikayeler anlatırmışım. Bir sürü kitap okur sonra da o kitapların kahramanları olurmuşum.
- Nasıl tiyatrocu oldun?
Bir mesleğe sahip olabilmek için mutlaka o konuda eğitim almak gerekir. Ben de Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne girdim. Özel yetenek sınavı ile. Okula girmek biraz zordu. Veee tabii mezun olmak da. Dört yıl bir sürü ders, bir sürü kitap oku, çalış çalış. Bitmedi... Sonra Devlet Tiyatroları ve şimdi özel tiyatrolarda bir sürü oyunlarda oynuyorum. Bence hala oyuncu adayıyım, çünkü insan kendini geliştirdikçe, yeni şeyler öğrendikçe daha çoook yolu olduğunu anlıyor. Yani öğrenmenin sonu gelmiyor.
- Sihirli Annem’in gelecek bölümlerinde Taci’yi görebilecek miyiz?
Bu büyük bir sürpriz olacak. Tabii dizide daha tahmin edemeyeceğiniz pek çok olay sizleri bekliyor.
- Çekimlerde komik olaylar oluyor mu ?
Hem de nasıl... Bazen sekiz çocuk, iki köpek (biri Taci, biri Sylvio); kıyametler kopuyor. Geçenlerde Taci, Gül Abla’nın (Perihan) yeşil kabarık eteğini kokladı kokladı ve tam çekim sırasında ayağını kaldırıp çişini yaptı. Tabii hepimiz çok güldük.
- İzmir’e gelmeyi düşünüyor musun?
Tabii ki... Ben zaten İzmirliyim ve tiyatro turneleri ile sık sık İzmir’e geliyoruz. Umarım sen ve arkadaşların da tiyatroya ve konserlere gidiyorsunuzdur.