İlter Türkmen: Siyaset ve ahlak

İlter TÜRKMEN
Haberin Devamı

Maliye Bakanı Daminique Strauss-Kahn'ın (DSK) kendisine yöneltilen yolsuzluk suçlamaları yüzünden istifa etmesi sadece Fransa'da değil, fakat bütün Avrupa'da geniş yankı uyandırdı. Bunun nedeni, DSK'nın Fransız siyaset sahnesinin yükselen ve AB çevrelerinde büyük takdir toplayan simalarından biri olmasıydı.

***

DSK diğer Avrupa ülkelerindeki sosyalist partilere nazaran daha ideolojik ve dogmatik sayılan Fransız Sosyalist Partisi'nin modern bir imajını yansıtıyordu. Pragmatik bir aydın hüviyeti ile sosyal-liberalizmin en önde gelen savunucularından biri idi. İş dünyasının patronları tarafından el üstünde tutuluyordu. Fransa'da işsizliğin azalmasına katkıda bulunan politikalar üretmiş, tek para birimi ‘‘Euro’’ya geçişi sağlamış, kapsamlı özelleştirmeler gerçekleştirmişti. Karizmatik ve sempatik bir kişiliği vardı. Fransız mutfağının nadide yemeklerini pişirmek dışında hobisi oğlu ile matematik problemleri çözmekti. Ayrıca, yıllar boyunca televizyonda Fransa'nın ve Avrupa'nın ünlüleri ile ‘‘Yedi Üstü Yedi’’ programında mülakatlar yapan Anne Sinclair'in eşi idi. DSK bakan olunca, Sinclair hiç tereddüt etmeden kameraların gerisine çekilmişti.

***

Başbakan Jospin gelecek seçimlerde cumhurbaşkanlığına seçildiği takdirde onun yerine en kuvvetli aday görülen DSK'yı istifaya zorlayan neden, sahtekárlık ve zimmetine haksız para geçirme isnadı ile hakkında bir adli inceleme başlatılması oldu. Araştırmanın konusu, DSK'nın, bakan olmadan önce Fransa'nın en büyük KİT'lerinden olan MNEF'ten (Fransa Öğrenci Sigortaları) eski tarihle düzenlenmiş sahte bir belge ile aslında yapmadığı bir müşavirlik hizmeti için 600.000 Fransız Franklık (100.000 dolar kadar) bir ücret aldığı yolundaki ihbardır. Soruşturma henüz başlamadığı halde DSK derhal istifasını sunmayı yeğledi.

***

Her ülkenin siyasal ahlak kavramları farklıdır. Bazı ülkelerde, örneğin ABD'de özel hayat skandallarına çok önem verilir. Fransa'da ise özel hayat kutsaldır ve sert hükümler içeren bir kanunla korunmaktadır. Toplum da bu alanda hoşgörülüdür. Eski Cumhurbaşkanı Mitterand'ın evlilik dışı bir kızının olduğu ortaya çıkınca bu fazla yadırganmadı. Buna karşın siyasal etik konusunda hem fertler ve hem de toplum son derece hassastır. Eski başbakanlardan Beregovoy ve Balladur, bakanların suçsuzluk karinesi devam etse bile, haklarında bir yargı prosedürü başlatılır başlatılmaz istifa etmelerini zorunlu hale getiren bir gelenek başlatmışlardır. Jospin, hükümetinin şeffaflık ve dürüstlüğü konusunda büyük titizlik göstermektedir.

***

Fransa'nın adalet bakımından dikensiz gül bahçesi olduğu kuşkusuz iddia edilemez. Örneğin soruşturma yargıçlarının sınırsız önleyici tutuklama yetkisi, sonuçta aklanan kimseleri, koşulları ürpertici cezaevlerinde uzun süre yıpratıyor. Yine bu yargıçların işgüzarlığı zaman zaman masum insanların prestij ve gururlarının boş yere zedelenmesine yol açıyor. 1993 yılında Beregovoy, mütevazı bir apartmanı satın almak için bir dostundan takriben 100.000 dolar borç aldığı için ithamlara maruz kalınca, beynine bir kurşun sıkmıştı. O zaman tanınmış gazeteci ve yazar Françoise Giroud ‘‘Alçaklar intihar etmez’’ demişti. Doğru, onlar intihar şöyle dursun, istifayı bile akıllarından geçirmezler.

***

Bazı ülkelerde yüzbin dolarlık bir yolsuzluk herhalde gülümsemelere yol açıyordur!

Fakat Fransa'da bakanların yargı dokunulmazlıkları yok.

Yargıçlar ve savcılar yetkilerinin dışındaki işlerle fazla meşgul değiller...

Siyasal etik ciddiye alınıyor.

Hele af... Sözkonusu değil.



Yazarın Tüm Yazıları