İSRAİL’de bugün seçim var. Sondajlara göre, Şaron’un kurduğu ve onun komaya girmesinden beri Başbakan Vekili Ehud Olmert’in başkanlığını yaptığı Kadima Partisi, 120 üyelik parlamentoda 35-40 sandalye elde edebilecek. Bu nedenle her zamanki gibi koalisyona gidilecek.
Kadima, Batı Şeria’dan tek taraflı bir çekilmeyle Filistinlileri kendi kaderlerine terk etmek politikasının öncülüğünü yapıyor. Koalisyon için Şaron’un eski partisi Likud ile işbirliği beklenmiyor; çünkü bu konuda aralarında görüş farkı var.
Likud daha sert politika taraftarı. Batı Şeria’dan çekilmeyi kabul etmiyor. Kadima’nın ortakları muhtemelen İşçi Partisi ve hem Kadima’dan hem de Likud’dan daha radikal görüşlere sahip "İsrail Yurdumuzdur" partisi olacak.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Rusya’dan gelen göçmenleri temsil eden bu parti, Filistinlilerle bir miktar toprak takası yapılarak İsrail vatandaşı Filistinlilerden de kurtulmayı yeğliyor. Ortada "yol haritası"na uygun, müzakere yoluyla dengeli bir çözümü destekleyen ılımlı hiçbir parti yok.
* * *
Birçok gözlemciye göre bu seferki seçimler daha çok Olmert’in tek taraflı çekilme planı üzerinde bir referandum niteliğinde olacak. Ne var ki bu plan, Filistinliler için tam bir kábus senaryosu. İsrail’in altı ay önce Gazze’den çekilmesinin bu bölge halkı için bir facia teşkil ettiği ortada.
Gazze neredeyse tam bir muhasara altında. Ürünlerini ihraç edemiyor. Gıda maddeleri ithalatı sık sık engelleniyor. Gazze ile Batı Şeria arasında irtibat yok. Gazze ile Mısır arasındaki ulaşım da çok kısıtlı. Şimdi Olmert’in planı, Batı Şeria’yı da bir nevi Gazze haline getirmeyi amaçlıyor.
Plana göre, 1967 sınırlarına bitişik ve Batı Şeria’nın yüzde 8’ini oluşturan İsrail yerleşim bölgeleri, inşası devam eden güvenlik duvarının içine alınarak İsrail ile birleştirilecek. Bu bölgelerde 193 bin yerleşimci yaşıyor (Kudüs bölgesindekilerle beraber toplam yerleşimci sayısı 450 bin).
Filistin’in diğer bölgelerinde dağınık bir şekilde bulunan ve 60 bin İsraillinin barındığı yerleşim birimleri ise boşaltılacak. İsrail tarafında kalacak Maale Adumin, yeni ek yerleşim birimleri inşa edilerek Kudüs ile birleştirilecek ve bu suretle Batı Şeria da fiilen ikiye bölünmüş olacak. Başka bir deyimle, Gazze ile beraber birbirinden kopuk 3 Filistin bölgesi ortaya çıkacak.
İş bu kadarla da kalmıyor. Filistin ile Ürdün arasındaki sınırı İsrail kontrole devam edecek. Hatta sınırdan Batı’ya doğru oldukça geniş ve Eriha’yı içine alacak bir şeridin dahi İsrail sınırları içinde kalması söz konusu. Peki, İsrail kuvvetleri, izole edilecek Batı Şeria topraklarından Gazze’deki gibi tamamen çekilecek mi? O da pek belli değil.
* * *
2010 yılına kadar gerçekleşmesi öngörülen planı Olmert, ABD ve diğer bazı ülkelerle görüşeceğini açıkladı. Fakat ABD’nin Ortadoğu politikası, bugün geniş ölçüde Musevi lobisinin etkisi altındaki yeni muhafazakárların kontrolünde. ABD, olsa olsa, planda yeni yerleşim birimleri inşa edilmemesi gibi bazı ayarlamalar üzerinde bir miktar ısrar edebilir.
Peki Türkiye’nin politikası nedir? Biz başka konularda olduğu gibi yine galiba aceleci davrandık. HAMAS’ın yetkililerini apar topar Ankara’da kabul ettik. Gazze’de ürünlerini İsrail üzerinden satacak bir sanayi bölgesi kurmak gibi bugünkü koşullarda gerçekleşmesi hayal projeler ürettik. Bugün yapabileceğimiz fazla bir şey yok.
İsrail üzerinde baskı kuramayız. İsrail ile bizim de çıkarlarımıza uygun önemli ilişkilerimiz var. ABD’deki Musevi lobisini daha da gücendirmek ise hiç işimize gelmez. Dolayısıyla eleştirilerimizde bile ölçülü olmak mecburiyetindeyiz.
Zaten Arap ülkeleri de nasıl olsa eylemden çok söylemlerle yetinecekler. Kraldan fazla kral taraftarı olmak doğru olmaz.