Ermeni sorunu üzerinde tartışmalar

1915 yılındaki olayların 90’ıncı yıldönümü vesilesiyle Ermenistan ve Ermeni diasporasının, Erivan’da, ABD’de ve Avrupa’da ‘soykırım’ iddialarını yeniden yoğun şekilde gündeme getirmek amacıyla tertiplediği etkinlikler sürüyor.

Türkiye’de de ilk defa bu olaylar üzerinde geniş bir tartışma başladı.

Bazı tarihçiler, araştırmacılar ve yazarlar şimdiye kadar genel kabul gören resmi görüşü sorguluyorlar ve 1915’te Ermenilere karşı girişilen eylemleri soykırım olarak tanımlamaktan kaçınmıyorlar. Diğer bazıları ise ‘soykırım’ tanımını kullanmaya kadar gitmemekle beraber bu tanıma oldukça yakın insanlık suçlarının işlendiğini düşünüyorlar.

Kuşkusuz herkesin bu kadar hassas bir konuda fikrini serbestçe belirtmesine itiraz edilemez. Kimsenin fikirleri yüzünden kınanmaması, demokrasinin temel prensibidir. Ne var ki, şimdiki aşamada, Türkiye’deki revizyonist tarihi yorumlar ister istemez Ermeni iddialarının çürütülmesi yolundaki çabaları zorlaştıracaktır.

* * *

Türkiye eskiden beri Ermenilerin soykırım iddialarını kanıtlamak için ileri sürdükleri belgelerin çoğunun sahte veya çarpıtılmış olduğunu savunmuş ve iki taraf tarihçilerinin, bağımsız tarihçilerin de katılımıyla 1915 olaylarını incelemesini savunmuştur. Bu yıl özellikle başlatılan kampanya çerçevesinde Genelkurmay Başkanlığı ve Türk Tarih Kurumu arşivlerindeki belgelerin bir kısmını yayımladılar.

Arşivlerdeki diğer belgeler de yayımlanınca bunların hepsinin topluca ikna edici bir tahlili ve değerlendirilmesi de herhalde yapılacaktır. Yoksa belgelerin teker teker veya topluca yayımlanmasının, yıllardan beri sürdürülen yoğun Ermeni propagandasının ürünü olan algılamaları değiştirmesi beklenemez.

Kurumlarımızın çabalarından kısa sürede sonuç alınması kolay değildir. Ermeni iddialarını en çarpıcı bir şekilde cerheden Justin Mc Carthy bile bu işin 20-25 yıl sürebileceğine dikkat çekmiştir.

* * *

AKP’nin ve CHP’nin bir arada Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz Parlamentosu tarafından hazırlanan meşhur ‘Mavi Kitap’ın bir propaganda belgesi olduğunun kabul edilmesi için yaptıkları girişim yapıcı olmakla beraber akıbeti kesin değildir. İngiltere Parlamentosu, TBMM’nin talebini reddederse veya kitabın propaganda amacıyla hazırlanmış olmakla beraber orijinal belgeleri içerdiğini açıklarsa düşünülen sonucun tam tersi ortaya çıkabilir ve bundan Ermeniler kazançlı çıkarlar.

Bu yıl Ermeni sorunu bakımından sıkıntılı bir yıl olacak. Çeşitli söylemler, kararlar ve ithamlarla karşılaşacağız. Polonya da ‘soykırımı’nı kabul edenler kervanına katıldı. Aslında bizi en fazla Başkan Bush’un yarın 24 Nisan vesilesiyle yapacağı açıklamada ‘soykırım’ sözcüğünü kullanması ve/veya ABD Kongresi’nden ‘soykırım’ı kabul eden bir karar çıkması tedirgin eder.

Bush geçen yıl 24 Nisan’da ‘1.5 milyon Ermeni’nin tehcir ve cinayet yolu ile yok edildiğini’ ifade etmiş; fakat ‘soykırım’ dememişti. Kongre’de de bu yıl bir karar çıkartılması yönünde çok daha büyük bir baskı var. Türk-Amerikan ilişkileri üzerindeki bulutlara İncirlik konusundaki belirsizlik de eklendi.

* * *

Dış politikada zor sorunlarla dolu yüklü bir gündem karşısında bulunuyoruz. Olumsuz gelişmeler karşısında soğukkanlılığımızı muhafaza etmeliyiz.

Kapsamlı bir stratejimiz olmazsa, meseleler arasındaki etkileşimi gözden kaçırırsak, her olaya kamuoyunun en radikal kesimlerinin beklediği varsayılan tepkilerle karşılıkta bulunursak bir yere varamayız; olsa olsa kendi çıkarlarımıza zarar veririz.
Yazarın Tüm Yazıları