Paylaş
RUSYA için olduğu gibi, Çin için de dış politikadaki en önemli öğe, ABD ile ilişkiler. Bunun nedeni, her iki ülkenin de kendilerini global stratejik dengenin unsurları olarak görmeleri. Çin ve Rusya ABD'nin hegemonyasını simgeleyen tek kutupluluk yerine, çok kutupluluğu destekledikleri için aralarında bir dayanışma ortamı buldular ve bir ‘‘Stratejik İşbirliği Ortaklığı’’ geliştirdiler. Bu yıl Rusya Başkanı Putin'i Beijing'de misafir edecek olan Başkan Jiang Zemin'in Çin-Rus ilişkileri konusunda iki hafta önce sorduğum soruya cevabı şöyle olmuştu: ‘‘Halen çok kutupluluk ivme kazanıyor ve Çin bu eğilimi destekliyor. Birkaç büyük devletin uluslararası politikanın tekelini elinde tuttukları ve dünyayı nüfuz bölgelerine taksim ettikleri devir geride kaldı. Çin-Rus Stratejik İşbirliği bir ittifak niteliğinde değildir. Çin barışçı bir politika çizgisine sadıktır ve hiçbir ülke ile ittifak ilişkilerine girmez. Çin-Rus ortaklığı hiçbir üçüncü ülkeye karşı yönlendirilmiş değildir.’’
***
Rusya ve Çin, soğuk savaş sonrasında çok kutupluluk gibi bir stratejik kavram etrafında buluşurken sınır ihtilafları dahil aralarındaki sorunları da çözme yoluna girdiler. Fakat yine de coğrafyalarından kaynaklanan amaç farkları mevcut. Çin küresel denklemde ekonomik ve siyasal rol üstlenmeye daha yatkın. Rusya daha çok Avrupa ve Atlantik jeopolitiğine dönük. Nitekim, New York Times Gazetesi'nde çıkan bir habere göre, Vladimir Putin geçenlerde ABD Dışişleri Bakanı Albright'a Çin yemeklerini çok sevdiğini, çubukları da büyük maharetle kullandığını, fakat kendisini kafa yapısı bakımından Batılı hissettiğini ve amacının Rusya'nın Avrupa Kulübü'ne girmesi olduğunu söylemiş!
***
Çin'in dış politikası çok daha geniş ölçüde ABD ile ilişkilerine kilitli. Bu politikanın Tayvan, insan hakları ve ticaret gibi önemli boyutları olduğu gibi, Amerikan Kongresi'nde Çin'e karşı güdülecek siyaset konusunda görüş birliği sağlamak daha zor. Şu anda dikkatler esasen Kongre'ye sunulmuş olan ‘‘Devamlı Normal Ticari İlişkiler’’ anlaşması üzerinde yoğunlaşmış durumda. Tayvan'da yeni cumhurbaşkanı seçimini izleyen nisbi yumuşamanın bu anlaşmanın onaylanmasını kolaylaştıracağı umuluyor. Anlaşma çok önemli, çünkü ABD ile Çin arasındaki ticareti her yıl değişen politik eğilimlerin etkisinden kurtararak devamlı bir statüye bağlayacak. ABD artık eskisi gibi her yıl gümrük tarifeleri ile istediği gibi oynayamayacak. Anlaşma Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) girmesi ve küreselleşme sürecine tam olarak katılması ile de yakından ilgili. Gerçi anlaşma onaylanmazsa ABD Çin'in DTÖ'ye girmesini engelleyemeyecek, fakat ABD-Çin ticareti DTÖ kuralları dışında kalacak.
***
Çin, Rusya, ABD denkleminde Orta Asya'da özlü bir yer işgal ediyor. Çin, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan'ın komşusu. Bu bölgedeki siyasal oluşumlara ve enerji kaynaklarına büyük ilgi duyuyor. Başkan Zemin Orta Asya ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etti: ‘‘Çin, Orta Asya ülkeleri ile dostluk ilişkilerini geliştirmeye büyük önem atfediyor. 1996'da Şangay'da yapılan toplantıdan beri Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan iyi komşuluk ilişkilerini, bölgesel güvenliği, istikrar ve işbirliğini geliştirmek amacı ile çaba harcıyorlar. Bu ülkelerle köktendinciliğe, ayrılıkçı milliyetçiliğe ve uluslararası terörizme karşı işbirliği yapmaya hazırız. Çin ve Orta Asya ülkeleri topraklarının başka bir ülkenin egemenliği, güvenliği ve sosyal düzeni aleyhinde kullanılmasına hiçbir zaman müsaade etmeyeceklerini açıkça belirtmişlerdir.’’
Paylaş