İlter Türkmen: AGİT'in İstanbul Zirvesi

İlter TÜRKMEN
Haberin Devamı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'nın 18-19 Kasım tarihlerinde İstanbul'da yapacağı zirve toplantısı, sınırları Vancouver'den Vladivostok'a uzanan alandaki 54 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarını bir araya getirecek. Asrın sonunda Türkiye için güzel bir simge ve iyi kullanılırsa güzel bir fırsat.

AGİT diğer uluslararası örgütlerden çok değişik bir yapıya sahip. Bir antlaşma ile kurulmuş olmadığı için hukuki bir kişiliği yok. Esasen, 1994 yılına kadar sadece bir konferans süreci olarak varlığını sürdürmüştü. O zamanki AGİK'in sekretaryası bile yoktu.

Bütün Avrupa ülkelerini, coğrafi konumları ne olursa bütün eski Sovyet Cumhuriyetleri'ni ve bölge dışından ABD ve Kanada'yı şemsiyesi altında bir araya getiren AGİT, Soğuk Savaş devrinde Moskova'nın bir atılımının ürünüdür. 1975'te Helsinki'de imzalanan ‘‘Nihai Senet’’ bir yandan Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri süren fiili bölünmüşlüğün Batı tarafından tanınması, diğer yandan Sovyetler'in kısıtlı da olsa insan hakları alanında bazı yükümlülükleri kabul etmesi anlamına geliyordu. AGİT bugün de Rusya'nın en favori örgütüdür. NATO'nun dağılmasını ve tüm güvenlik sorumluluğunun AGİT'e geçmesini kuşkusuz Rusya çok isterdi.

* * *

1990 yılında Paris'teki zirvede onanan ‘‘Yeni Avrupa Şartı’’ bir başka dönüm noktası oluşturdu. Bir bakıma Avrupa'nın temel siyasal yasası sayılabilecek olan bu ‘‘şart’’ ile Batı'nın kavram ve değerleri, özellikle insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti prensipleri bütün katılımcı ülkelerce özümsenmiş oldu.

AGİT'in güvenlik alanındaki en somut katkısı Avrupa'da konvansiyonel silahların azaltılmasını öngören ve NATO ve eski Varşova Paktı ülkeleri arasında imzalanan antlaşmadır. Bu antlaşma ile tank, top, uçak ve helikopter gibi silahlar için hem ülke ve hem de bölge tavanları saptandı. Çeçenistan savaşı yüzünden Kafkasya'da Rusya'nın bölge tavanını aşması bu bağlamda gündeme gelebiliyor. Yine güvenlikle ilişkili olarak askeri bütçelerde şeffaflık ve silahlı kuvvetler üzerinde demokratik denetim gibi bazı prensip ve kıstaslar da geliştirildi.

1990'dan sonra AGİT bünyesinde, görevi azınlıklar konusundaki ihtilafların önlenmesi ve çözümlenmesi ile kısıtlı bir ‘‘Azınlıklar Yüksek Komiserliği’’ ile ‘‘İnsan hakları ve demokratik kurumlar’’ bürosu kuruldu. Teşkilat bu çerçevede demokratik sürece yeni geçen ülkelerde seçimlere nezaret ediyor. Ancak Bosna'da, Kosova'da ve Karabağ sorununda üstlendiği rollerin gösterdiği gibi, AGİT'in halen temel işlevi anlaşmazlıkların önlenmesi ve kriz yönetimidir.

* * *

İstanbul zirvesinde AGİT'in tarihinde iz bırakması beklenen ve hazırlanmasına Türk diplomasisinin özlü katkıda bulunduğu yeni bir bölge kabul edilecek. AGİT'in 21'inci yüzyıldaki misyonunu belirleyecek olan ‘‘Güvenlik Şartı’’. Bunun yanında, çarpışmalar o zamana kadar durmazsa Çeçen sorunu en sıcak gündem maddesi olabilir. Fakat Türkiye için AGİT doruğunun asıl önemi bu kapsamda bir toplantının Türkiye'de yapılmasıdır. Uluslararası medyanın dikkati Türkiye üzerinde yoğunlaşacak. Cumhurbaşkanı ve Başbakan dünyada en başta gelen ülkelerin liderleri ile görüşmek için müstesna bir fırsat yakalayacaklar. Bütün AB üyelerinin hükümet başkanları, Helsinki Zirvesi arifesinde Türkiye'nin nabzını tutmak olasılığını bulacaklar. Türkiye'de bitmeyen tükenmeyen siyasal kaynaşma bir süre dinse, yeni bir terör olayı veya skandal olmasa, talihsiz demeçlerden uzak durulsa, ürkütücü baskınlar yapılmasa, bir iki uzlaşma örneği verilse ne iyi olur. Belki de bu vesile ile değişik bir siyasal ve toplumsal yaşamın tadına varırız!



Yazarın Tüm Yazıları