AB-Türkiye denkleminde enerji

AB ile Türkiye arasında enerji alanında işbirliği perspektifleri son zamanlarda bir hayli arttı.

AB Türkiye’nin özellikle gaz alanında Avrupa’nın ikmalinde önemli bir transit merkezi olmasını destekliyor ve Azerbaycan’dan, Kazakistan’dan, İran’dan ve Mısır’dan Türkiye’ye gelecek gazın Avrupa’ya ulaştırılmasını sağlayacak boru hattı projelerin finansmanına katılmayı öngörüyor.

Tabii denklemde ABD de var. ABD Orta Asya ve Hazar bölgesi petrollerinin ve gazının uluslararası pazarlara ulaşımının Rusya üzerinden yapılmasını kısıtlayacak her projeye destek vermeye hazır. Rusya ise ikinci bir Mavim Akım’la Türkiye üzerinden de Avrupa’ya ilave gaz sevk etmek peşinde, fakat Rusya’nın tasavvuruna şimdilik ne AB ne de Türkiye sıcak bakıyor.

Bu "Büyük Oyun"da elimizdeki kozları iyi kullanmak çok usta bir diplomasiyi gerektiriyor. Bir görüşe göre enerji projeleri Avrupa için o kadar önemli ki AB, Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü Türkiye’nin uygulamadığını bahane ederek üyelik sürecini kolay kolay askıya bile alamaz. Biraz abartılı bir görüş. AB üyelik süreci inkitaa uğrarsa enerji nakil merkezi olmaktan vaz mı geçeceğiz?

* * *

Türkiye’nin AB üyelik sürecini izleyen düşünce kuruluşları da artık enerji boyutu üzerine eğiliyorlar.Sabancı Üniversitesine bağlı İstanbul Politikalar Merkezi’nin bazı Avrupa kuruluşları ile ortaklaşa yönettiği "Türkiye-AB Üyelik Süreci Gözlem Merkezi"nin İstanbul’da yaptığı 6’ncı yıllık toplantısında enerji başlıca gündem maddelerinden biriydi.

Toplantıda Robert Schuman Merkezi’nin Eş Direktörü Giacomo Luciani "AB’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltmada bir transit merkezi olarak Türkiye’nin konumu"konusunda kapsamlı bir takdim yaptı.

Luciani, özellikle Bakü’den ve Kerkük’ten gelen boru hatlarının birleştiği Ceyhan’ın hem büyük bir enerji terminali ve hem de bir ham petrol ticaret merkezi ve hatta borsası olabileceğini vurguladı. Rusların artık biraz daha sıcak baktığı Samsun-Ceyhan hattı da gerçekleşirse, Ceyhan’ın önemi daha da artacak.

Luciani’ye göre Ruslar henüz Burgaz-Dedeağaç hattı projesinden vazgeçmiş değiller, fakat bu proje çeşitli güçlüklerle karşılaşıyor. Kaldı ki Samsun-Ceyhan gibi Türk boğazlarını by-pass edecek bir proje için Rusya’nın rızasına hiç ihtiyaç yok. Türkiye AB veya ABD ile işbirliği halinde böyle bir projeyi gerçekleştirebilir. Ancak by-pass projelerini petrol şirketleri pek benimsemiyorlar, çünkü boğazlardan nakliyatın maliyeti çok daha düşük.

* * *

Gaza gelince, Türkiye-Yunanistan-İtalya boru hattının Türkiye-Yunanistan kısmı inşa halinde, fakat Yunanistan-İtalya kısmı daha inceleme aşamasında. Luciani, Türkiye’yi Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan veya Macaristan üzerinden Avusturya’ya bağlayacak Nabucco projesi konusunda AB’nin tereddütlerinden sıyrılması gerektiğini belirtiyor ve işi tamamen enerji şirketlerine bırakmak eğilimini eleştiriyor.

Bu alanda bir gelişme var. AB Konseyi Yüksek Temsilcisi Solana’nın hazırladığı yeni bir enerji politikası raporu Nabucco projesine finansal katılım dahil destek verilmesini önerdi.

* * *

Bütün bu projelerin gerçekleşmesi kuşkusuz vakit alacak ve Rusya’nın enerji politikasını AB ve ABD’nin politikaları ile bağdaştırmak kolay olmayacak. Dikkati çeken nokta, ABD ve AB’nin enerji güvenliği konusunda artık aynı kaygı ve görüşleri paylaşmakta olduklarıdır.

Bu ortak yaklaşım Türkiye’nin lehinedir. Rusya ile enerji işbirliği daha çok ikili ilişkiler çerçevesinde kalmalıdır. AB ve ABD ile işbirliğinin ise Avrupa ve dünya enerji güvenliği açısından boyutu çok daha büyük.
Yazarın Tüm Yazıları