Zaman alacak

FATİH Terim, önceki gün A Milli Takım’ın yeni oyun kalıbını açıklamıştı. Terim’in yeni oyun felsefesini kısaca özetlersek... Oyunun kontrolünü elinde tut.

Bloklar arasındaki bağlantıyı koparma. Kademeli pozisyon al. Hücuma hızlı çık. Boşlukları değerlendir. Arkadaşına yardımcı ol. Rakibi tehlikeli yerlere sokma. Kolektif oyun. Cesaretli ve anlayışlı olun.

Bütün bunları bir kenara bırakalım ve dün neler yapıldı, anlatayım. Birinci golün başında ay yıldızlılar top kazandı, verkaçlar yaptı ve şut attı. Ancak, nedense oyunu sola yaydılar. Bu arada sağ tarafı unuttular. Unutulunca da yorgunluk başladı. Neden sonra Hasan Kabze’ye top atma ihtiyacı duydular. O da aradan, boşluktan işi bitirdi.

Terim’in derdi defans

Buraya kadar her şey güzel. Bana göre Fatih Terim’in derdi defans. Belirli adamlar oynuyor. Elindeki malzemeyi iyi kullanmak zorunda. Servet ve Toraman’a bakıyorsunuz, derinlikleri yok. Top iyi kullanamıyorlar. Oyunu ikinci bölgeye aktarmada zayıflar. Hep uzun toplar atıyorlar. Fatih Terim’in en kızdığı da buydu.

Gelelim orta sahaya... Bir kere Hüseyin topu ne zaman arkadaşının ayağına, ne zaman koşu yoluna atacağını kestiremiyor. Kestiremeyince de top kayıpları başlıyor. Rakip topu kazanmasını biliyor. Topun Milli Takım’da kalması doğru. Ama bir defans ve orta saha oyuncusu 35 metre defalarca kaleciye top atarsa, burada bir cesaretsizlik ortaya çıkar. Rüştü de tabi gelişi güzel toplar atıyor. Bu toplar zaman zaman rakip defanstan dönüyor. Milli Takım’ın bu saydıklarımı belki hoca da biliyordu. Yaralara neşter vurması belki zaman alacak.
Yazarın Tüm Yazıları