Yıllar yılları kovalıyor

Hayat bir yandan su gibi akıp gidiyor...
İnsan olgunluğu  değişimleri hep sürüyor...
Fatih Terim'in futbolculuğunu, futbolu bıraktıktan sonrasını, teknik adamlığından bu yana kadar tanırım...
Hele hele, Galatasaray'ı şampiyonluğa Avrupa kupalarına sarıldığında, ben ve  meslektaşlarım hep beraberdik...
UEFA Kupasına halat saldığı zamanlarda, içerde dışarda, uçaklarda, kamplarda birlikte yaşadım...
Şöyle bir kafamı geriye çevirdiğimde, Fatih Terim'in geçen yılları ile bugün arasında Terim'in olgunluğunu görüyorum...
Yıllar önce Fatih Terim'in kişiliği  zordu...
Kamplarda ,seyahetlerde olsun, her zaman ruhunda   "Benim" derdi...
Toplulukta etrafı adeta bir radar gibi tarardı...
Ensesinde bile gözleri vardı...
En ufak bir  yanlışlıklarda isyanları oynardı...
Mimikleri, vucut dili konuşur, devamlı değişikliklere yönlenirdi...
Terim şimdilerde daha  duygusal, yanıtlarıyla olgun, dinleme ve yanıt verme sanatını öylesine geliştirmiş ki… İşte, ben yeni bir Terim'im diyor...
 
Yıllar Fatih Terim'e çok şeyler katmış...
Eskiden tribünlerden kızı hakkında gelen küfürlere, atılan maddelere kulakları tıkayan Fatih Terim olmak zordu...
Basın karşısına çıktı her soruyu özenle yanıtladı...
Çünkü artık mesuliyet taşıyordu, geride biri evlenmiş, bir kızı ve arkasından gelen ikincisi var, zamanı gelince  Dede olacak...
Birde eşi Fulya hanım var...
Terim'in en hızılı zamanlarında, değişime götüren tam bir eş...
Terim'in tam bir kılavuzu oldu...
Zıpkın Adana'lıyı bir döner gibi evirip, ceviren bir yapıya sahip hanımefendi...
Eski Terim kolay kolay erkenden Florya kapılarını kimseye açmazdı, kendisine böyle şeyler fazla gelirdi...
Evet şimdiki Fatih Terim yaşının verdiği olgunluğu, insanlara karşı yaklaşımları,"Ben varsam dünya var" yerine şimdi ise her kesime hitaben, " Sizler varsanız, bizler varız" sözlerini  tüm vücut dili ile gösteriyor...

İşte Fatih Terim bu…