TELEVİZYONLAR maç yayınlarken, mecburen topun olduğu bölgeleri gösteriyor. Dolayısıyla televizyondan seyreden bir insanın, topun olmadığı yerlerde nelerin döndüğünü görmesi imkansız. Ben de size dilim döndüğünce oyunda neler oldu anlatayım...
İlk bölümde Galatasaray topu topu üç pozisyon buldu. Kimden mi; Aydın’dan... Aydın’dan... Kerata öyle kuru kuruya top atmıyor. Her şeyi bilinçli yapıyor. Sol kanatta sinsi sinsi kenara çekilip kendini unutturuyor, top ayağına gelince de, klasını konuşturuyor... Üç pozisyonun ilkinde Ümit ağabeyine nefis bir top attı. Ardından, sinsice ceza alanına sokulup kafayı vurdu, gol aradı. Volkan Arslan’la gelen gol pozisyonunun da hazırlayıcısı oldu.
Peki, "Aydın bu pozisyonları nasıl üretti?" diye soracak olursanız, size cevap olarak, "Ziya Doğan yüzünden" derim. Çünkü Malatyaspor’un hocası, bu delikanlıyı kaale almamıştı. Ziya hoca sadece şöhretli isimlere; Necati ve Ümit’e markaj yaptırmış, Aydın’ı unutmuştu.
Sol kanada taze kan
Türkiye’de artık Abdullah Ercan ve Hakan Ünsal gibi iyi sol kanat oyuncuları kalmadı. İşte size Ferhat. Hem genç, hem gidip gelen, hem de top kullanan taze mi taze bir çocuk. Ben dün Malatya İnönü Stadı’nda bu iki delikanlıyı özellikle izledim ve tat aldım. İlk bölümde Mondragon harika kurtarışlar yaptı. Ama Mondi’nin sezgileri 57’nci dakikadaki Toth’un golünde kendisini yanılttı, takımına soğuk duş yaptırdı.
Defansta Tomas tek başına savaşırken, orta sahada İliç derin uykudaydı. Birilerinin gelip, "Uyansana be kardeşim. Top oyna" demesini bekliyordu. Bunu diyen birileri olmayınca doğruca kulübeye gitti. Volkan, Galatasaray orta sahasını ayakta tutan isimdi. Mükemmel mücadele etti ve güzel de bir gol attı.
Yediği golden sonra Hakan Şükür ve Hasan Kabze gibi hücum adamlarını sahaya süren Gerets, "Olursa olur" havasındaydı. Ama Galatasaray’ın hücumcularına doğru dürüst top akmıyordu ki, gol nasıl gelsin.
Neyse, sonuçta Galatasaray tek puanla yetinmek zorunda kaldı. Puan kaybedebilirsin ama genç insan kazandın mı daha mutlu olursun. Onun için de Gerets’e diyorum ki, bu Ferhat ve Aydın’dan vazgeçme.Onları hep oynat.Bu iki genç dün Malatya’daki filmin yapımcıları idi. Ben onları gördükçe, futbola başladığım yılları hatırlıyorum. Emre’ler de böyleydi. Olmaz dediler, oldu. Hem de öyle bir oldu ki... Emre Belözoğlu’nun şimdi nerelerde olduğunu tüm dünya biliyor. Onun için siz de o hedefe doğru koşun, korkmayın. Önünüz çok açık.