ŞAMPİYONLAR Ligi hiç bir yarışmaya benzemiyor. Heyecan, stres, haz alma duygusu, futbol felsefesi hepsi içinde. Savaşlar artık, silahlarla değil, uluslararası spor çarpışmalarıyla olmalı. Güzelliklerle ve sevgiyle sürmeli. Ama bir taraf üzülecek, diğer taraf sevinecek, sporun adaleti bu.
Önce Song ile Mondragon’un bir anlık düşünce azlığı ile ağzımız yanıyordu. Bu iyi bir başlangıç değildi. Ama, nasılsa Galatasaray oyunu forse eder dedik, olmadı. Bölgelerarası kopukluk, top kullanmadaki telaş, boş sahayı kullanamama, ve zamanlamayı becerememe..
Örnek mi? Herkes Bordeaux ceza sahasındayken, geniş alanda bulunan Arda’ya, Hasan’ın top atmaması kalabalık bölgeyi kullanması. Türk futbolunda topsuz oyunu becerememenin çilesi bu. Bordeaux takımı ayağa top oynarken, Galatasaraylı futbolcular topla sevişmeyi düşündüler. O zaman da futbol kalıbının dışına çıktılar. Oyuna ağırlıklarını koyamadılar, tehlikeli bölgeye giremediler.
Gerisi palavra
Inamoto ve Ilic top getirip, servis yapamadı. Gezindiler sahada. G.Saray kaleyi bile yoklayamadı, oyunun insiyatifini ele alamadı. Oysa bir takım böyle maçları kazanmak zorunda. Galatasaray’da forma giyen her futbolcu da uluslararası tecrübeye sahip olmalı. Kendi sahanda oynarsan, rakibine ağırlığını hissetirmen lazım. İşte o zaman ben, bu takımın adı Galatasaray derim. Galatasaray futbol oynuyor derim.
Futbol felsefesinin dışına çıkarsan, taraftarın rakip alana ıslıklarla müdahale ederse, sen o zaman ürkeksin. Öyle bir pozisyon oldu ki, Tomas rakibini ceza sahasında düşürdü, hakemin sağ kolu penaltı noktasına gitti. Sonra geri çekti. Ya verse, ne olurdu? Telafisi olmazdı.
Ben, onu bunu anlamam, Galatasaray takımı ligde şöyle böyle oynasa da, Şampiyonlar Ligi’nde ağırlığını koyup, yola devam eden bir ekip olmalı. Gerisi palavradır. Orda varsan, takımsın. Orda yoksan, sizler düşünün.... Hele, talih kuşunun ne zaman geleceği belli olmaz. Oyunun sonlarına doğru geldi, tek işleyen yer Arda’nın kanadıydı. Necati Bey! oradan gelen bir topu kaleye değil de top toplayacısına attı. Galibiyet de kaçtı.