Her teknik direktörün oyun okuması farklıdır. Biri, gidişata bakarak oyunu iyi okur, kalıp değiştirir; bir diğeri, oyuncu değişikliklerinde yanlışlıklar yapabilir.
İşte dünkü sahne aynen böyleydi. Fatih Terim, 10 kişi kalmalarına ve yenik duruma düşmelerine rağmen oyun içinde kalıp değiştirip, giden maçı geri aldı.
Ya diğer teknik direktör, Nurullah Sağlam ne yaptı? ‘‘Ben bu maçı bitiririm’’ düşüncesiyle, orta sahayı kalabalık tutup, maçın hakimi olmayı hedefledi. Ve bu amaçla oyuncu değişiklikleri yaptı. Erhan Namlı'yı oyuna alması hataydı. Çünkü bu futbolcu, 10 dakika içerisinde gördüğü gereksiz kartlarla sahadan atıldı. Nurullah Sağlam, yaptığı yanlışın farkına vardı ama iş işten geçmişti.
Dünkü maçta tecrübe konuştu. Tecrübeli olan da Fatih Terim'di. Maçın gidişatına etki eden bir diğer faktöre gelince... G.Saray Kaptanı Bülent Korkmaz, Lazarov'la mücadele ederken kendini yerde buldu. Hakem bunu aldatma olarak değerlendirmiş olacak ki, Bülent'i oyundan attı. Ortalık bir anda karıştı. Hakem, haklı mıydı, değil miydi bilemem. Bu pozisyonun devamında Mondragon gibi bir kaleci boşa çıkınca, G.Saray golü yedi. Aynı Mondragon, rakiple karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu kurtarıp, yaptığı hatayı telafi etmesini bildi.
Kalıp değiştirdi
G.Saray, elindeki kadroyla sahaya çıktı. Pinto ve Hakan Şükür çift santrfordu. Ama Pinto buranın adamı değil. Neden? Çünkü, kısa mesafede hüner gösterecek bir futbolcu değil. O, geniş alanda depar atan bir oyuncu. Ama Fatih Terim, ilk bölümde saha içinde değişik futbolcuları değişik yerlere alarak kalıp değiştirdi. İlk bölümü böyle bitirdi. Sonra Pinto'nun yerine oyuna Lukunku'yu aldı. Çünkü, hava toplarında Hakan Şükür'e yardım etmesi gereken tek oyuncu Lukunku idi.
G.Saray'ın orta sahası yine becerikli değildi. Öyle ki, bir pozisyonda Hakan Şükür tecrübesini konuşturup, G.Antep defansını azalttı ve Volkan'a gol yolunu açtı. Ama Volkan, zoru yapıp, golü atamadı.
G.Saray'ın yedeklerine bakınca, 3 tane defans, 2 tane orta alan, 2 tane de hücum adamı vardı. Bu kadroda ‘‘şunu oynatsaydı, bunu oynatsaydı’’ demek yanlış olurdu. Ama Fatih Terim ileriki bölümlerde bunu yaptı. Hasan, aslında ilk bölümde oyun kurucu gibi gözüktü. Ama ikinci bölümde hırsı, azmi, top çalması, topu götürmesi ile kısacası mükemmel işler yaptı. G.Saray'ın galibiyetinde rol alan kişiydi. Sabri de girince takım bir anda gençleşti, hareket oldu. G.Saray, aslında gitti ve geldi.
Dünyayı etkisi altına alan sıcak hava dalgası, G.Antep'te de etkisini gösterdi. Futbolcular adeta yarım oksijenle mücadele ettiler. Maçları bana göre ileri bir tarihe kaydırsalar daha iyi olur.