BU tür maçların maçların affı yoktur. Birkaç pozisyon yakalarsın, golü attın attın, atamazsan "Eyvah" dersin. G.Saray’a burada ne lazım?
Önce gol.
Öyle pozisyonlar geldi ki Ümit’e, Hakan’a, topu ağlarla buluşturmalarına değil, kaçırdıklarına inanamadım. Oysa bunlardan biri gol olsa, rakip oyundan düşecek, "Eyvah" deme sırası onlara gelecekti.
O kadar çok pozisyonu var ki G.saray’ın, tek kale oynadı, ama bir türlü hedefe ulaşamadı.
Alman takımı işi rolantiye almış. "Aman gol yemeyeyim, G.saray’ı uyutayım, zamana oynayayım, bir gol atarsam ne ala" diye sahaya çıkmış. İşte böyle bir takımı yenemedi dün Galatasaray.
Oysa ilk 45 dakikada Arda’nın takımı yönetmesi, pas dağıtımı, çalımları ve atakları harikaydı. Öyle ki ilk 40 dakikada Almanlar nefes bile alamadı. B. Leverkusen takımı sahada adeta şaşkına dönmüştü. Kendi alanına çekilmiş, sürpriz bir atak bulmak için çırpınıyor ama çırpındıkça, G.Saray’ın presiyle sahasına daha da çok hapsoluyordu.
Teslim olmazlar
Ama G.Saray’ın golü gelmiyordu. Gol gelmeyince de Panzerlerin direnme gücü artıyor, Galatasaray’ın oyununa da panik hakim oluyordu. Kalli ise sahanın kenarında, "Bu gollerde kaçar mı?" diye saçını başını yoluyordu.
Öyle ki, bir ara 4. hakemin ikazlarıyla da uğraşmak zorunda kaldı. Sonunda baktı, böyle olmuyor, saha içindeki enstrümanları değiştirip neticeye gitmeyi denedi. Önce Hakan Balta sonra Nonda ve Lincoln ile skora etki etmeyi denedi.
Bu da fayda etmedi. Bayer Leverkusen direnme gücünü artırmış artık zamana oynuyordu. Bir gol bulma amacıyla şansını deniyordu. Atacağı bir gol onun için turun kapısını aralamak demekti.
Sonuçta bu maç golsüz bitti. Galatasaray’ın rahatlıkla kazanacağı bir maçtı. Hatta G.Saray’ın rahatlıkla eleyeceği bir ekipti Bayer Leverkusen. Ama gol atamadılar. Atamayınca da ellerindeki avantajı yitirdiler.
G.Saray’ın Almanya’ya rahat seyahat etmesi için topun filelerle buluşması gerekiyordu. Yanlış anlamayın, yitirilen tur değil, sadece bir avantaj. Dünkü takım Almanya’da Bayer Leverkusen’e teslim olmaz. Orada yorulacak olan defans olur, forvet ise süpriz arar, turu aralamak için çalışır.