GALATASARAY’a gönül verenler, dün Antalya Atatürk Stadı’nı doldurdular, ama haklı bir şikayetleri vardı. Tribünlerde ‘10’ yazan özel kartlar hazırlamışlar, yanına da soru işaretlerini koymuşlar.
Sen şayet, 100’üncü yılda şampiyonluk düşünüyorsan, taraftarın istediğini yapmalısın. Bakıyorum, Galatasaray’ı yönlendirecek futbolcuyu arıyorum, bir türlü bulamıyorum. Bana sorarsanız, bu takıma iki tane saha içi yönetmeni şart.
Dün Tomas’ı izledim. Devre arası ona çok yaramış. Futbolundan hiçbir şey kaybetmemiş. Aynı düzende oynuyor. F.Bahçe bu oyuncuyu nasıl bırakmış hayret. Necati tek başına bir şeyler yapmak istedi, ama olmadı. Hagi dünkü maçta gençlere çok yer verdi. Genç Aykut takımda yedek kalmasına rağmen ‘Her an hazırım, görev verin oynarım’ der gibiydi. Sen kısa vadeli değil, uzun vaadeli düşünürsen, bu gençlerden yararlanırsın. Çünkü bu gençlerin yetenekleri var. Eksikleri de var ama, iyi bir kadro kurar ve bunları birer ikişer takımın içine sokarsan olur.
Ya masaya vur ya da sus
Dortmund’da Rosicky adında bir oyuncu seyrettim, tam G.Saraylık. Adam futbolu biliyor. Daha 25 yaşında olan bu oyuncuyu alabilirsen al!Alamıyorsan da İtalya’ya git, Milan’da oynamayan Rui Costa’yı bir bölümlük al gel. Çünkü G.Saray’ın defansında oynayan yabancılar hariç orta sahada bu kalitede bir oyuncu yok. Sağda solda bulduğun yaşlı yabancıları alırsan, aynı tas aynı hamam olur.
G.Saaray’ın en zayıf bölgeleri kanatlara ve orta sahaya ikişer adam bulursan, o zaman ayağa kalkarsın. Yoksa acabalar ile hareket edersen düşersin. Hagi, bir yandan oyuncu istiyor ama, diğer yandan, ‘Elimdekiyle idare ederim’ diyor. Açıkçası, o da ne yapmak istediğini bilmiyor. Ya masaya vur, ‘Bunu istiyorum’ de, ya da hiç şikayet etme.