Galatasaray, ikinci bölüme büyük bir değişimle girdi. Herkes merak içindeydi, bu değişim neler getirir, neler götürür, diye.
İlk hazırlık maçında bir çok eksik gördüm. En başta Tamas diye bir oyuncu var. Bu oyuncu kesinlikle defansta oynayacak yapıya sahip değil. Nedeni mi? Bir kere öncelikle top tekniği var, bileklerini iyi kullanıyor ve futbolu biliyor. Buna karşın defans anlayışı zayıf ve sevmiyor. Ben olsam böyle bir futbolcuyu oyun kurucu olarak orta sahada oynatırım.
Bu kadro içinde en olumlu isim Petre. Defansın önünde iyi oynuyor ve yüreğiyle mücadele ediyor. G.Saray'da eksikler var dedim. Bir kere oyun içinde pas yüzdeleri az. Ne hücuma kalkarken boş alanlara kaçanlar var, ne de kanat bindirmeleri yapanlar. Gelişi güzel oynuyorlar. Bratu bence çabuk futbolcu. Defansın arkasına iyi sarkıyor. Bana göre bu üç Rumen futbolcuda gelecek için ışık var.
Ergün dimdik ayakta
Terim'in felsefesinde oyun defanstan başlar. Bu bölgenin göbeğinde yer alan Orhan ve Ömer, kesicilik görevini iyi yapıyorlar ama savunmada çakılı kalıyorlar. Eskilerin içinde Ergün dimdik ayakta. Sabri'den bahsetmeye gerek yok zaten, çalışkan ve işini büyük bir ciddiyetle yapıyor.
Galatasaray'ın bundan sonra yapacağı; daha güvenli futbol, daha fazla ayağa pas, hücum teşebbüsleri, şut atma düşüncesi ve kanat bindirmeleri. Bunları yapmak için de zaman ister. O zaman da bakalım ne zaman gelecek? Şimdi Galatasaray fizik gücü artırma dönemini yaşıyor. Bunlardan sonra aktif oyun kalıbını ezberlemesi lazım. Ezberlerse biraz daha zevkli futbol izlettirir.