ÖNCE Banik Ostrava karşısında G.Saray’ın iyi yönlerini sayayım. Orta sahada 4 isimden, kanatlarda Hasan’ı sağda, Baliç’in solda oynaması hücum gücünü arttırıyor.
İlk bölümde Baliç’in alışık olduğu çapraz topları Hakan Şükür için bal ve kaymak.
Hagi’nin can simitleri
Hasan’ın sağdan yıpratıcı hareketleri, rakip kulvarı sarstı. Kritik noktada görev yapması, yani Hakan Şükür’ün hemen arkasında hücum pozisyonlarında vuruş ve gol kokusu alması mükemmel. Tabi bunların da yedekleri var. Sabri ve Arif. Bu saydığım isimler Hagi’nin Galatasaray’ın can simitleri.
Gelelim en dertli yere. Hollanda kampından beri defans diyorum, yok. Paslanmış boru gibi önündeki adamlara su akıtamıyor. Rakibin arkasına attığı toplarda hep bakakalıyor. G.Saray’ın tek ızdırabı burası. Hagi yine buraya bir çok adam koyup çıkartıyor, ama maya yine aynı maya. Song gelecek bakacağız. Yunanlı Dellas da gelirse o göbeği biz de göreceğiz. Yine sağ kanada mecburen bir adam şart.
Teknik heyet de görmeli
Orta sahada Conceiçao topla oynuyor, ama o da defanstan aldığı topları iyi kullanamıyor, yetersiz kalıyor. Aslında ayaklarıyla oyunu okuyuşu iyi. Ergün istediği yerde oynadığı zaman daha istekli oluyor. Hakan Ünsal yavaş yavaş kendini buluyor.
G.Saray’ın yeterli futbol oynadığını söylemekten kaçınıyorum ve arızalı yerinin neresini olduğunu ben tesbit ediyorsam, teknik heyet de belirlemeli. Takım oyununda Hagi’nin daha disiplinli davranması gerekir. Zaman su gibi akıyor. Bir an evvel eksik olan transferlerin yapılması, takım oyununa adapte olunması, oyun felsefesinin kabul edilmesi gerekiyor. Böyle kopuk kopuk oynarsan, gole çabuk gidebilirsin de, çabuk da gol yersen, bunun altından kalkamazsın.