GEL de hak verme kaleci Mondragon'a. İsyan ediyor önündeki arkadaşlarına.
‘‘Hata yapıyorsunuz’’ diyor ama tınlayan yok. Gol geliyorum sinyalini veriyor. Haklı da çıkıyor. Mondragon kalesinde o kadar emin ki, Brugge hücum adamları ‘‘nasıl gol atarız?’’ diye düşünüyorlardı. Aslında G.Saray oyun kalıbı olarak başlarda iyiydi. Ayağa top oynuyor, verkaçlar yapıyor, sahanın bütün bölümlerini kontrolü altında tutuyordu. Topluca gidip, topluca geliyorlardı. Sağ kanatta Pinto nefis top oynayıp, sapır sapır dökülen Ümit Davala'nın açıklarını kapatmaya çalışıyordu. Oyun tam iyi gidiyordu ki, kişisel hatalar ortaya çıkmaya başlıyordu. Yanlış paslar G.Saray'ı mahvediyordu. Rakibe adeta kendileri davetiye çıkartıyordu. Hele sağ kanatta öyle pozisyonlar oldu ki, akıllara durgunluk verir. Ümit Davala'nın hatasına Emre de ekleniyor, rakibi canlandırıyordu. Olmayacak pozisyonlarda rakibi golleri buluyordu.
Ezip geçmeliydi
Brugge sıradan bir takım. Ama sen onları uyandırırsan, tek suç senin. Fatih Terim, Mehmet Polat'la Cihan'ı defansın önüne koymuş, işi garantiye alıp, Arif ve Pinto ile gol aramaya çalışıyordu. Önceleri iyi giden iş, sonra salçalamaya başlıyordu. Dün G.Saray'ın silahlarından biri Baliç oluyordu. Onun yardımcılığını da Pinto yapmaya çalışıyordu. Ama yeterli olmuyordu. Dediğim gibi, yukarıda saydığım kişiler bireysel hatalar yaptıkça iş de sarpa sarıyordu. G.Saray aslında Brugge gibi bir takımı ezip geçmesi lazımdı. Ama bunu bir türlü yapamıyordu. Herkes maçtan önce eline geçirdiği kadroya bakıp, hayret ediyordu. Hiç oynamayan Mehmet Polat'ın, uzun zamandır formsuz olan Fabio Pinto ile sahaya çıkmasını hayretle karşılıyor, şaşırıyorlardı.Ne olursa olsun, kim oynarsa oynasın G.Saray'ın Brugge gibi bir takımı sahada yok etmesi gerekirdi. Bu maçta G.Saray'ın gerçek oyununu sahaya yansıtacağını bekledim. Ama umduğumu bulamadım.
Maç bittikten sonra ben de dahil birçok kişinin kafasında bazı sorular vardı. Neydi bu sorular... 1- Fatih Terim sahaya neden farklı bir kadro çıkarttı? 2- Hiç oynamayan futbolculara neden şans verdi? 3- Terim, acaba ürkek mi davrandı? 4- Oyunun son bölümündeki hücum anlayışını neden daha önce düşünmedi?
Bana göre hata futbolcuların kişiliksiz futbol oynamalarından kaynaklandı.