Sıkıntılar

G.SARAY'ın hazırlık maçlarını hangi şartlar altında oynadığını çok iyi biliyorum. Fiziksel açıdan henüz istenilen düzeyde değiller. Ancak, bazı gerçekleri de gözardı etmemek gerekir.

Sahayı 3'e bölecek olursak... Birinci bölümde oynayan futbolcular, hazırlık dönemini başlatır. Bu bölgede oynayan Frank De Boer ile Bülent Korkmaz topu oyuna sokuyorlar ve geliştirme bölümü olan orta sahaya veriyorlar. Buraya kadar her şey tamam.

Asıl sıkıntı orta sahada başlıyor. Fatih Terim, orta sahada çok sayıda oyuncu denedi. Ancak, bu bölgede oynayanlar topu kazanmadan önce ikinci hareketi yapmakta zorluk çekiyorlar. Çünkü zaman dar. Bu sırada rakip hemen bastırıyor. Orada kaptırılan bir top, aynen geri geliyor. Ve anında G.Saray'ın kalesinde tehlikeli pozisyonlara dönüşüyor. Çünkü, kazanılan çok çabuk kaybediliyor. Kaybedilince de denge bozuluyor. Bu kez de top hücuma sağlıklı gitmiyor.

G.Saray'ın yönetmenleri

Sarı kırmızılı taraftarların merakla beklediği Frank De Boer, ilk kez dünkü maçta görücüye çıktı. Topu oyuna iyi sokuyor. Ancak, arkasına düşen toplarda biraz bocalıyor. Bu da gayet normal. Çünkü hem antrenman, hem de takımla birlikte oynama eksikliği var. Defansta Bülent'le iyi bir ikili oluşturacaklarından kuşkum yok. Gerek De Boer, gerekse Bülent tıpkı bir film yönetmeni gibi takıma yön verecek isimler.

G.Saray'ın eksikliklerinden biri de rakip kaleye yeterince şut atmamaları... Böyle olunca da doğal olarak gol şansı azalıyor. Sıkıntılar dediğim gibi orta saha ile hücum arasındaki mesafenin fazla olmasından kaynaklanıyor. Orta sahadaki oyuncular verkaç yapıp pozisyon bulsa her şey düzene girecek. Bunlar olmayınca da rakibe baskı kuramıyorsun.

Fatih Terim, kampta takıma çok yükleme yaptı. Futbolcular bu yüklemenin ağırlığını üzerlerinde taşıyorlar. Zaman gittikçe daralıyor. Şimdi her futbolcu yerini sağlama alma telaşında. G.Saray'ın daha oynayacağı hazırlık maçları var. O maçlarda hocanın oyun felsefesine uyan formayı kapacak. Başarılı olamayanlar ise saf dışı kalacak.

G.Saray'ın sıkıntıları şimdilik yukarıda saydığım gibi. Kaleci Aykut yavaş yavaş tecrübe kazanıyor. Mondragon'un arkasında iyi bir yedek olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları