Tek ensesinde olan Fenerbahçe... Bu..." /> Tek ensesinde olan Fenerbahçe... Bu..." />
Paylaş
Galatasaray aldı başını gidiyor...
Tek ensesinde olan Fenerbahçe...
Bu hafta da karşı karşıya gelecekler...
Bu maçların öncesi yok, her zaman olduğu gibi bitiminde kim gülecek, kim ağlayacak...
Düşme hattında Manisaspor, Samsun yarış içinde...
Kayserispor, Karabükspor, Gaziantepspor ve MP Antalyaspor’da puan kaybına yer yok...
Şimdi bu hafta tüm takımlar karşılarında aynı durumda olanlarla yüzleşecekler...
Bir hafta daha geride kaldı. Kimi gol attı, kimi gol yedi. Kimi istenileni verdi, kimileri veremedi...
Bakalım kimler neler yapmış?
RENKLİLER
Sow (F.Bahçe): Kendisini yeni yeni kanıtlamaya başladı. Ankaragücü maçında kendisini gösterdi. Attığı golün yanı sıra takıma uyum sağlamaya başladı. Bakalım G.Saray maçında da aynı renkliliğini yaşayacak mı?
Selçuk (G.Saray): Manisaspor'da oynarken, idman sonraları yarım saat serbest atış yaptığını biliyorum. Sonra biraz durakladı. Sonra aynı vuruşlara başladı. Attığı frikik golde bunun meyvesi. Onun dışında Galatasaray'da saha içi lideri...
İlhan (Karabükspor): Takımın kurtarıcısı oldu. Attığı gollerle takımına hayat verdi. İlhan yalnız golleri ile değil, hücum alanlarının yanı sıra orta alanında pres uygulamalarına katıldı. En kritik anlarda yardımcı aktörlüğe soyundu.
Isaac (Manisaspor): Sezon başlarında Kahe ile birlikte goller yağdırıyorlardı. Sonradan gol oruçlarına girdiler. Geçte olsa Isaac iki gol atarak takımını biraz daha hava almasını sağladı. Maç sonrasında gözyaşları da ayrı bir duyguydu.
Diego (Eskişehirspor): Bugünün merkez savunmanın en iyi oyuncuların başında geliyor. Topu kazandığı zaman nasıl oyun kurucusu olduğunu gösteriyor. Sol ayağı müthiş, hele attığı frikiğin direğin çatalına çarpması onun için şansızlıktı. Sakatlanıp, tedavi için oyun dışına çıktığında, yokluğu Bursasaspor’a gol getirdi.
Pinto (Bursaspor): Her hafta renkli futbol oynuyor. Bursaspor tam uygun bir hücum adamı bulmuş. Her hafta oyun kalıbı aynı ne aşağı, ne de yukarılara çıkıyor. Buda bugünün futbolunda aranacak oyuncu oluyor. Takımına tek puanı getiren gol ondan oldu.
Alanzinho (Trabzonspor): Sivasspor karşısında takımı hasta olmuş ayağa kalkamıyordu. O da kulübede oturup için için yanıyordu. Doktorun bir çare bulması gerekirdi. Şenol Güneş'te soyun dedi. O da hızlı bir şekilde sahaya fırladı. Hem de ne hız. Kısa sürede topla buluştu. Sonra da hünerini konuşturdu. Hasta ayağa kalktı. Daha sonrada arkadaşı Volkan'a güzel bir ileti yaptı. Hasta takımın sahayı sedye ile değil, yürüyerek terk etmesini sağlayan Alanzinho idi.
Eren (B.Belediye): Kayserispor'un silahları olan Amrabat baktı, ben Eren'le baş edemeyeceğim, onun kulvarından ayrılıp, diğer kanatta oynamaya başladı. Hızlı bir oyuncu olan Sefa'ya da adım attırmayan Eren, bu oyuncuyu saf dışı etmesini bildi.
Kayacan (Eskişehirspor, kaleci): Türkiye'de kaleciler mantar gibi çıkıyor. Yeter ki şans bulsunlar. İşte genç Kayacan öyle güzel toplar çıkardı ki, takımını belki de mağlubiyetten aldı.
İlker Meral: Eskişehirspor ve Bursaspor ligin en hızlı, seyri güzel futbolunu sergilediler. Top bir o kalede, bir bu kalede gezinirken, İlker Meral'de oyunu aynı tempoda götürmeye çalıştı. Sahada yanlış bir düdük çalmadı.
RENKSİZLER
Burak Yılmaz (Trabzonspor): Kafasında her maçta gol atmak. Bu tamam ama kendisine zarar verdiğini bilmiyor. Topu kazandıktan sonra kaybediyor. Başını ellerinin arasına alıp, isyan ediyor. Bunun yanı sırada, faule maruz kalmadan kendisini yere atıyor, acı çektiği görüyorsunuz ama ortada bir şey yok. Arkadaşı yanlış pas atıyor yine isyan. Bu isyanı oyun boyunca yaşadığı için de penaltıyı kaçırdı. Artık bu tip hareketlerden uzak kalırsa, kendisini daha rahat hissedeceği kesin.
Mehmet Yıldız (K. Karabük): Antalyaspor defansının içine sıkıştı. Topu saklarım, gol de atarım günü değildi bu kez. Ne oluyor? hakemle diyaloga giriyor oyundan kopuyor. İzleyenlere de ızdırap çektiriyor.
Tomic ( K.Karabük, kaleci): Zaman zaman topu kazandığında, kendisine bir şekil çiziyor. Ben gol yemem havasına giriyor. Hele hele rakibi Musa'ya topu kaptırdıktan sonra kafa atmak için üstüne yürümesi, yanlışın yanlışı idi. Sarı kartla atlattığın için şanslısın.
Henrique (Trabzonspor): Maça iyi başladı. Bir şeyler yapacaksan sandık ama git gide kötüye gitti. Biraz da ayağında top tutmak istemesiyle batağa saplandı ve ıslıklanmaya başladı.
Eneramo (Sivasspor): Takımı önde giderken, bir hücum adamı olarak lokum gibi toplar geldi. Birinde öyle rahat ki, yanında ne bekçi, ne de polis var. Kalede bir Tolga duruyor. Kalenin üstünden vurduğu kafa vuruşu yakışmadı. Arkasından aynı pozisyondan bir daha oldu ama Eneramo'nun fotoğrafı aynı işte. Sivas'ın mağlubiyetinin mimarı Eneramo ...
Culio (Orduspor): Sahalarımızda az rastlanan bir olay yaptı. Takım kaptanı Gosso’nun arkasından gelip tekme atıyorsun, laflar söylüyorsun. Hakem bunu görmedi. Görse yan hakemde atlayınca kırmızı olurdu. Sen kart görmek için yırtındın ve gördün. Nedeni ise haftaya Sivasspor maçı var. Galatasaray'da oynarken bile sahanın ve havanın nasıl olduğunu bildiğin için mi?
Paylaş