YÖNETİCİLİĞE resmen başladığı ilk gün, "Takımın şampiyonluk için bize ihtiyacı yok. Çünkü Hakan Şükür ve diğer ağabeyler, takımı çok iyi motive etmiş" diyebilme cesaretini gösteren Adnan Polat’ı tebrik etmek lazım.
Bu sözleri herkes söyleyemez... Ancak, özgüveni olan dürüst insanlar söyleyebilir.
Adnan Polat, Galatasaray Kulübü’nün kapısından içeri adımını atar atmaz neyin ne olduğunu anladı. İşlerin 10 yıl önceki gibi gitmediğini gördü. Başta Erik Gerets olmak üzere, teknik heyet ve futbolcuların, zor şartlara rağmen şampiyonluk yarışına nasıl ortak olduğunu bizzat yaşayarak öğrendi. Adnan Polat’ın şu an nasıl bir şaşkınlık ve aynı zamanda gurur içinde olduğunu tahmin edebiliyorum.
10 yıl aradan sonra futbol şubesinin yönetimini ele alan Adnan Polat, Galatasaray’ı eski şaşaalı günlerine döndürmek için çaba harcayacak. İşi zor ama, kendisini yakından tanıyan biri olarak, başaracağından en ufak bir şüphem yok.
Bazı kişiler teknik heyete vurup duruyor. İçerdeki durumu bilmemelerine rağmen, kulaktan duyma sözlere inanarak nara atıyorlar. Bu insafsızlığı yapanlar şunu gözardı ediyor... Bu kadroyu ayakta tutmak her babayiğiden harcı değildir. Aylarca para ödenmiyor, yöneticiler birbirine giriyor, başkanlık kavgası almış başını gidiyor, sakatlıklar takımı revire döndürüyor, ama Gerets Galatasaray’ı yine de zirvede tutmayı başarıyor. Söyler misiniz bana, böyle bir şeyi kaç kişi başarabilir? Sarı kırmızılıların şampiyonluğa ne kadar inandığını, antrenör Reinhard Stumpf’un ağzından dökülen şu sözler ne güzel anlatıyor...
"Herkes şampiyonluk şansımızın küçük olduğunu söylüyor ama biz o küçük şansı gerçeğe dönüştüreceğiz. Şimdi ikinci ama sezon sonunda birinci olacağız."