TERZİ dikiş makinasına oturup pantolon dikmeye başlar. Tam sonuna gelince iğne kırılır. Bir türlü işin sonunu getiremez.
G.Saray pantolunu son ana kadar dikemedi, işin uzattıkca uzattı. Mondragon dahil defans ve orta alan, topu getiriyor getiriyor, ikramda bulunuyor, ama forvetler bir türlü noktayı koyamıyordu. Ben saymadım kaç tane olduğunu. Bir tane atsa gerisi gelecek, ama nerde...
Defans inim inim inliyor, topu kesiyor, aktarıyor, hücum adamları Ankaragücü defansının içine giriyor, vurduğu zaman iyi vurdum diyor, vuramadığı zaman şanssızlık diyor. Böyle bir şanssızlık olur mu? Sen G.Saray’da oynuyorsan bunları gol yapacaksın. Şansın mansın işi olmaz.
Suçu kendinde ara
İliç’i seyrettim ara sıra kendi alanına geldi. O devamlı hücum adamlarının arkasındaydı. Bir kaç tane pozisyona girdi. Bir tanesini bile neticelendiremedi. Garibim Saidou, orta sahayı tek başına yönlendirdi.
Oyunun üçte biri bittiği zaman, fizik gücü sertliğe geçer. İşte G.Saray oyunun bu bölümünü geride bırakırken, 2 oyuncusundan mahrum kaldı. Mecburen Gerets değişikliğe girdi. Ama ne olursa olsun G.Saray, A.Gücü gibi genç bir ekibi girdiği pozisyonlarda golleri yapamıyorsa, suçu kendinde aramalı. O arada bir gol yese çıkarması da zor. O zaman ayıkla pirincin taşını. A.Gücü’nü tebrik etmek lazım.
Hakem Selçuk Dereli’ye gelince... Bana göre, Necati’ye yapılan, arkasından Emre tarafından formasıyla tutulan Ümit Karan’nın pozisyonu penaltı. Yardımcıları da dün formsuzdu. Yanlış kararlar ve yanlış duruşlarla yanlış bayraklar çektiler.
Gerets bağırıyor, kanat istiyor. O kanatı da bulması lazım. G.Saray basit goller kaçırdı ve oyunun bitime az kala karambolde bir gol buldu. Bu olmamalıydı. G.Saray her zaman böyle üç puanı alamaz. Ya önce işi bitirip rahatlarsın, sıkıntıya düşmezsin. Kaçan goller sıkıntı yaratır. Tomas, Song gibi adamlar savaşacak, anası ağlayacak, ikramda bulunacaklar, ama sen basit şeyleri yapamazsan, bir başka maçta şemsiye ters döner.