BU nasıl ’yarış içinde olan bir takım’ anlamıyorum. Dikkatinizi çekerim; lig şampiyonluğu için değil Avrupa kupalarına katılmak için mücadele eden bir Galatasaray’dan söz ediyoruz. Düne kadar yerli-yabancı tüm rakiplerine korkulu salan Cimbom’un yerinde yeller esiyor.
En başta savunmadan ileriye doğru dürüst top gitmiyor. Halbuki günümüz futbolunda anahtar bölge burasıdır. Savunma iyi işlemezse hiçbir yer düzgün çalışmaz. G.Saray savunması topu ikinci bölgeye gelişigüzel, plansız bir şekilde taşıyor. Hal böyle olunca orta saha da oyun kurmakta aciz kalıyor. Savunma demişken, Emre Güngör’e değinmeden geçmek olmaz. Bu çocuk gene sakatlandı. Üstelik gördüğümüz kadarıyla darbeye bağlı bir sakatlık da söz konusu değil. Ya tam olarak iyileşmeden sahaya sürülüyor ya da kendine iyi bakmıyor. Nedir bunun cevabı, çok merak ediyorum...
Orta saha felç olmuştu
Gelelim orta sahaya... Savunmadan iyi top gelmediği için orası adeta felç olmuş durumda. Koca bir 45 dakika bitiyor, geçtim gol pozisyonunu, "ahh" dedirtecek bir tek şut bile yok. Lincoln efendi, bir sağa bir sola koşuyor ama nereye koşuyor, kendi de bilmiyor.
Galatasaray iki gol atıyor ama bakın bu goller nasıl geliyor. Gençlerbirliği defansı ve orta sahasında oynayan bütün futbolcular kendilerine Ronaldo falan zannediyor olacak ki, ne ikili mücadelelerde gerektiği kadar etkili olabildiler ne de pas yapabildiler. Birbiri ardına yanlış paslarla Galatasaray’a adeta, "Buyrun, sizin daha fazla puana ihtiyacınız" dediler. Karşındaki takım Galatasaray... Ne kadar kötü gününde olursa olsun, sen bu kadar çok hata yaparsan, bedelini ağır ödersin.
Kewell’ın becerisi sayesinde 63 ve 67’nci dakikalarda iki gol bulan Galatasaray, oyunun kalan bölümünde Gençlerbirliği yarı sahasına bile geçemedi. Bu nasıl futbol gerçekten anlamadım.
Hakem Koray Gençlerler, düdüğünü neredeyse hiç kullanmayarak bu tatsız tutsuz maçı oynatmak ve zevkli hale getirmek için elinden geleni yaptı, ama o bile maçı güzelleştiremedi.