G.SARAY, daha oyunun başında yumruğu yapıştırdı ve CSKA Sofya'yı nakavt etti. İlk 5 dakikaya sığdırılan iki golle sarı kırmızılılar, Şampiyonlar Ligi'nin kapılarını ardına kadar araladı.
Karşısında lokum gibi bir defans bulan Cimbom, kanatlardan oynadı, orta alanda istediği gibi top çevirdi, verkaç yaptı ve istediğini zorlanmadan almasını bildi.
Defansta Frank De Boer ile Bülent Korkmaz, oyunu iyi okurken, hem rakibe boş alan bırakmadılar, hem de attıkları isabetli toplarla topu orta sahaya ve hücum bölgesine aktardılar. Farklı galibiyette, bu ikilinin rolü büyüktü.
Böylesine ikili maçlarda, taktik savaşları yapılır. Fatih Terim, ikinci bölümde orta sahayı güçlü tutmak istedi. Sol kanatta oynayan Ergün'ü ortaya çekip, yerine HasanŞaş'ı kaydırdı. İlk yarıda oluşan skoru garantiye almak istedi. Nasıl ki, maç kazanmak için taktikler geliştiriyorsan, kazandığın maçı da garantiye almak gayet doğaldır. Bunun korkaklıkla hiçbir ilgisi yoktur. Oyun kalıbında, rakibe göre yapılan bir stratejidir.
Fatih Terim de rakibin açılacağını düşünerek Hakan ve Arif'i gol yollarına sürdü. Bu iki futbolcu da yakaladıkları fırsatları iyi değerlendirip, farklı skorda başrolü oynadılar. Fark daha da fazla olabilirdi. Ancak, 3-0'lık skor tur ve Şampiyonlar Ligi için yeterli.
Şimdiden hayırlı olsun
G.Saray, ikinci maça daha garantili bir şekilde gidiyor. Sarı kırmızılı takım için hayati önem taşıyan iki maçın ilkinden istediğini alarak ayrılan Cimbom, rövanşta da zorlanmayacaktır. Bu tur, Şampiyonlar Ligi'ne katılmak açısından büyük önem taşıyor. Çünkü, orası bir madendir, paradır. G.Saray'ın da böyle bir paraya ihtiyacı vardı.
G.Saray, Sofya'da da işi sağlam tutar, orada da golleri bulur. Ve 8 kez mücadele ettiği Şampiyonlar Ligi'nin kapısından 9. kez girer. Daha sonra gelsin paralar... G.Saray, ilk maçta nasıl oynayacağını bildi, tecrübesini sahaya yansıttı. Dediğim gibi, sahayı hem genişletti, hem daralttı. Rakibe hava deliği bile bırakmadı. Kaleci Mondragon'a fazla iş düşmedi. Çünkü hatlar birbiriyle o kadar uyumlu ve sağlamdı ki, aşılması mümkün değildi. İşte futbol budur. Şampiyonlar Ligi G.Saray'a şimdiden hayırlı olsun.
Futbolcu, sanatçı gibidir. En yakını da vefat etse, yine sahneye çıkar, oyununu oynar. Annesini kaybetmesine rağmen Batista, sahneye çıktı, enerjisini sahaya yansıttı. O'nu tebrik ediyor, ‘‘başın sağolsun’’ diyorum.