SAHNELERDE solistler ve bir de assolist vardır. Biri yanlış neon verdiği zaman assolist "Beni niye sol başta koymadınız.
Onun yerine çalışmam" diyerek itiraz eder. Ardından da bütün gazino çalkalanır. Morali bozuldu mu, düzeltemezsin, konser boyunca ıstırap çeker durur.
Yetenekli futbolcu da öyledir. Topu bilen oyuncu, yeteneklerini kullanacak kulvar arar. Bulamayınca da rahatsızlık çeker. "Sevgilisi" olarak gördüğü topla buluşamadığı zaman huzursuzluğu artar. Bir-iki top gelse de, fazla haşır neşir olmaz. Örneğin Arda. Sol kanatta, sevgilisiyle buluşamıyor, içinden "beni ne arayan var, ne de soran" şarkısını mırıldanıyor. Sıkılıyor, kendini orta alana atıyor. Bir-iki kurgu yapıyor, ama faydasız.
Bir teknik adam düşünün vizyonunu genişletemiyor. Kalmaya niyetliysen, değişim yapmak zorundasın. Oyun felsfende değişiklik yapmıyorsan, suçlusun. Sen bunların hiçbirini yapamıyorsun Erik Gerets.
Oyunu okuyamıyorsun
Sabri’yi orta alana koyduğun zaman nasıl mücadele ettiğini görüyorsun. Inamoto’da inat ediyorsun, olmayınca da kementi atıp kenara çekiyorsun. Yine de oyunu okuyamıyorsun. İşler bitmiş, alan almış, satan satmış kardeşim. Bazı futbolcuları keşfetmek senin işin, benim değil. Sabri’yi ve Arda’yı orta sahada oynatacaksın. Biri iyi bir kesici, diğeri ise servisçi. Bunları düşünemedin mi? Daha önce de söyledik, aldırış etmedin.
Şampiyonluktan uzaklaştın. Dene bakalım, ne kaybedersin. Antrenmanlarda oyuncuları gören sensin. Ama oyunu bir türlü okuyamıyorsun. Demekki, liderlik vasfın yok. İyi ki, kalede Aykut var. Bursaspor’un füzelerini çıkarttı ama olmadı. Adamlar füze attı, sen seyrettin Gerets. G.Saray’ın artık yeni bir teknik direktör bulması ve baştan aşağı makyaj yapması lazım.