BİZE neler oluyor? Bir stres, bir stres sormayın gitsin. Bir yerde faul oluyor, ne kadar gereksiz adam varsa işe karşıyor.
Ortalık bir anda ana baba gününe dönüyor. İbrahim, Ergün ve Cihan köşede mücadele ediyor, Vedat geliyor ortalık karışıyor. Bir faul oluyor. Sergen ile Mehmet Polat... Ortada fol yok yumurta yokken birbirlerine giriyorlar. Nedir bu sinir harbi?
Aman Allahım! Oyunun son bölümü... Ümit Karan orada Yasin ile kapışıyor, gerilerden Volkan tekvandocu gibi koşuyor ve tekmeyi basıyor. Bu nedir anlamadım gitti. Yarın birgün yanyana gelecekler bu hareketlere kendileri bile gülecek.
Bu ne telaş
G.Saray oyunun orta sahasına hakimdi. Cihan, Ayhan ve Ergün orta sahada tempoyu isteği gibi indirip çıkarttı. Ya Revivo! Ne yaptın be kardeşim? Sanırım seni alan da pişman, oynatan da. Kalacaksan G.Saray'ın senden çekeceği var.
Beşiktaş pozisyon buldu ama önce, İlhan arkasından direkler, sonra da Mondragon geçit vermedi. Bir yerde şampiyon olmak için heyecan taşıyan Beşiktaş, diğer yanda, ‘‘Bu maçı alırsam belki devamı da olur’’ diyen G.Saray. Sarı kırmızılar oyunu hiç bırakmadı. Oyunun sonlarında tempoyu daha da arttırdı. Çünkü G.Saraylı futbolcuların eli ayağına dolaşmaya başlamıştı. G.Saray için zaman geçmek bilmedi. Tayfur yanlış yerlere top atıyor, kendi kalesinde pozisyon hazırlıyordu. Telaşa kapıldılar. Yapılacak en ufak hata işi altüsüt ederdi onlar adına. Çünkü birçoğu ne yaptığını bilmiyordu. G.Saray ise bütün hücum toplarını kullandı ama bir türlü olmadı.
Ve... Ve... Ve... sahneye Sergen çıktı. Beşiktaş'ın şampiyonluğuna nokta koydu. Pasını verdi, sonra da golünü atıtı. Beşiktaş'ın 100.ncü yılında Şampiyonluğunu kutlarız.