Kül ve duman

BİR ateşim, yanarım, külüm yok, dumanım yok. Türk sanat müziğinin bu güzel ezgilerini neden mırıldandım?

Anlatayım..

Galatasaray’ın yakacak ateşi, üfleyecek dumanı ve külü yok. Bir orta saha var ki, ateşi yakamıyor. Duman ve kül de çıkaramıyor. Bir Petre var.. Sezon başında Hagi, Petre için bana ‘Ben bu adamı satmam, sattırmam. Genç ve yetenekli’ demişti ve fırsat buldukça şans vermişti. Ama Petre’nin orta sahada oynayacak meziyeti yok. Ne ateşi yakıyor ne de duman çıkarıyor. Sadece Petre mi? Hayır.. Volkan dahil, hepsi etkisiz.

Hücumdaki Hakan Şükür, Necati ve Hasan Şaş üçlüsü kendi alanlarına gelecek, top kullanacak, kaleye gidecek. Yani ateşi de onlar yakacak, külü de onlar, dumanı da..

Olur mu böyle bir şey?

Almanya’daki hazırlık maçında, ‘İşte 10 numara; Ergün Penbe’ demiştim. Ergün, dünkü maçta kadroda var, ama sahada yoktu. Biz böyle yazdık ya, Hagi inadım inat tavrında. her şeyi sadece kendi biliyor edasında. Peki biz anlamıyoruz, seyirci de mi anlamıyor. Dünkü maç gösterdi ki, taraftar ondan fazlasını görüyor.

Kanıtı mı? İşte Petre isyanı.. Ve işte acı tablo.

Tek kale maç

Bursaspor ikinci bölümde nerdeyse tek kale oynadı. Oyun felsefelerinde her şey vardı. Pas, kanat akınları, hırs.. Oysa, herkes tüm bunları Galatasaray’dan bekliyordu..

Koca bir ikinci yarı.. Aklı başında tek bir atak yok.. Oyunun bitmesine 1-2 dakika var. Orta sahanın yapamadığını, kaleci Mondragon yapıyor. Bursaspor’un defansını az adamla görüyor ve Hakan Şükür’e güzel bir pas atıp, onu kaleciyle karşı karşıya bırakıyor.

Başka.. Başka hiç bir şey yok. Olur mu böyle bir şey?

Mondi olmasaydı

Galatasaray’ın, öyle bir top oynaması lazım ki.. Orta saha, muslukları açacak, suyu akıtacak, hem kanatlara hem derinlemesine hızla ileriye top atacak. Ama nerede.. Bu futbolu yalnız ben değil, maçı izleyen akıllı insanlar bile protesto etmekte haklı. Ama Hagi, değişiklikleri yaparken bile yine inadım inadı oynuyor. Şayet Mondragon olmasaydı, bu maç ya uzar, ya da Galatasaray elenirdi.
Yazarın Tüm Yazıları