ESKİ bir şarkı vardır, "Açmam açamam, söyleyemem derdimi" diye başlar. G.Saray, Trabzon defansını delmek için hiçbir şey yapmadı.
Her iki takım da rakibin defansından sızabilecek boş kanallar aradı. Ama o kanalı bulmak zordu. Bu zorluk, golü tesadüflere bırakmıştı. Gol atan rahatlayacaktı. O golü de Trabzon attı.
Peki, G.Saray ne yaptı? İkiye birlerle verkaça kaçıp rakip defansı zor durumda bırakamadı. Sağ kanat işlemedi, sol kanat sadece Ayhan birşeyler yapmaya çalıştı o kadar.
Sonunda iş geriden şişirilen uzun toplara kaldı. Trabzon defansında Tolga gibi, Erdinç gibi uzun adamlarda o topları kolayca topladılar.
Trabzon'da üç önemli isim var. Yattara, Fatih ve Gökdeniz. Üçü de G.Saray'ın üzerine gelmedi. Orta alanı, "Sizin olsun" diyerek G.Saray'a bıraktılar. Ama bu ikramı bile geri çevirdi sarı kırmızılılar.
Necati'ye bir çift lafım var. Necati, "Armut piş, ağzıma düş" diyor. Hakan Şükür de o armutu Necati'ye veriyor. Ama yine de olmuyor. Necati, "Gol atınca beceri senin, kaçırınca şanssızlık." Ben buna inanmıyorum.
Hagi’nin yanlışı
Bir futbolcu, alkışı da hak eder, protestoyu da. Seni protesto edenlere kızmayacaksın. G.Saray'dan kimler geldi, kimler geçti. Öyle ki, senin yanında ne memur var, ne bekçi var. Buna rağmen gol atamıyorsun. O zaman sana kızarlar.
Trabzonspor'da Szymkowiak'ı çok beğendim. Hem oyunu okuyor, hem mücadele ediyor, hem de topa vurmasını çok iyi biliyor. Bordo mavililerde defansın her iki kanadı da iyiydi. Önce Ribery'ye, sonra oyunun ikinci bölümünde oyuna giren Hasan'a kilit vurdular.
Hagi'nin orta sahada yaptığı değişiklikler yanlıştı. Kanat akınlarıyla sonuca gidemiyorsun, o zaman Ayhan'la Conceiçao ile Ergün'le bu bloğu kalabalıklaştırcaksın. Yapılacak pas yüzdeleriyle rakibi deleceksin. Kısacası, teknik becerisi yüksek oyuncularla oyuna müdahale edip topu yerde kullanacaksın. Hagi bunu da yapamadı. Yapamayınca da lastik de patladı.
G.Saray neyi kovalayacak? Şampiyonluğu mu, lig ikinciliğini mi? Sizler karar verin.