ÇOK uzun bir zaman geçmedi aradan, Galatasaray PAF Takımı’nda oynuyordun. Orada bile zaman zaman yedek kalıyordun. Gel zaman, git zaman bir anda Arda oldun.
Reklamlara çıktın, herkes seni tanıdı. Futbolunla, becerinle takdir topladın, milli takımlara gittin. Hakkını aldın. Biz de övgüler yağdırdık. Şimdi nedir bu şımarıklık?
Bir teknik direktör kenarda oyunu okur, akışını izler, nerede aksaklık varsa arızayı tespit eder ve giderir. Senin deden yaşında ve kendini futbola adamış bir hoca Feldkamp. Seni oyundan alıyor, kulübeye uğramadan yanından geçiyorsun. Selam vermeden soyunma odasına gidiyorsun.
Yok olanlar
Kimsin sen? Tek başına imparator musun? Seni, oynadığın futbolu beğenmeyip oyundan alıyor. Sen daha bu yaşta hocanı pas geçiyor, elini kolunu sallıyorsun. Arda unutma futbol öyle bir oyundur ki, kimler gelir, kimler geçer, kimileri de yok olup gider. Aklını başına alamazsan, sen de bunların arasına girersin. Bugün Galatasaray-Sivasspor maçında kim oynadı, nasıl oynadı diye felsefe yapmak istemedim. Şunu niye oynatmıyorsun, bunu niye oynatmıyorsun diyenlere uzaktan kumandalı insanlara bir sözüm var.
Onlarla yaşayan, aile babası gibi çocuklarının neler yaptığını bilen teknik adamlar vardır. Ona göre oyun sistemi belirleyip, rakibi analiz ederler ve tatbikata geçerler. Olur, ya da olmaz. Sivas da lider bir takım. Ona göre de pozisyon buldu, mücadele etti, yapması gerekeni yaptı. Olmadı.