Ben, bu G.Saray'dan keyif almıyorum. Nasıl alayım ki? Oyun felsefesini, kalıbını bir türlü çözemedim.
Ne birinci bölümde hazırlık dönemini yaşıyor, ne de hazırlık döneminden 3. bölüme geçebiliyor. Takımdaki herkes kişisel oynuyor, kendini göstermeye çalışıyor.
G.Saray isterse 10-0 yensin. Aradığım futbolu bulamıyorum. Ne bir verkaç, ne de bir oyun planı var. Gelişigüzel oynuyorlar işte... Atılan gollere bakıyorum, tat alamıyorum.
Hücuma kalkarken hazırlık planı yok. G.Saray, Telekom karşısında yalnızca formasıyla istediğini kazanıyor. Sarı kırmızılı takımda şimdiye kadar oynamayanlar da sahne aldı. Ama öyle bir şey olması gerekir ki, oynayan da oynamayan da, herkesin oyun kalıbını ezberlemesi lazım. Nerdeee...
Ha Telekom oynamış, ha G.Saray. Düşünebiliyor musunuz, hücum adamları Ümit Karan ile Bratu'ya herkesten top geliyor. Onlar da pozisyonu değerlendiriyor. Diğer goller fasa fiso. Telekom haddini bilerek oynuyor.
Ömer'de ısrar et
Dün benim aradığım bütün hatlardaki gidişler ve dönüşlerdir. Onu göremedim. Bugüne kadar göremedim, bugün de göremedim. Defansa uzun adam arıyorlarsa Ömer ne güne duruyor? Avusturya kampındaki hazırlık maçlarında gayet olumluydu. Bir anda yok oldu. Dün de bir baktım, sivri adam olarak gözüktü. Bu adam, rahatsızlık olan yerde ilaç olur. Ama nerdeyse 6 aydır piyasada yok.
Galatasaray beni tatmin etmiyor. Tat da almıyorum. Avrupa'daki bazı maçlar zevk veriyor. Diğerleri faso fiso...
Fatih Terim'e sesleniyor ve diyorum ki: ‘‘Oyun kalıbını tüm futbolcularına ezberlet. Gelişigüzel futboldan uzaklaş, antrenör ve futbolcu ilişkilerini iyi tut.’’
Yoksa bu futbolla, bu oyun kalıbıyla işler çok zor. Elde bir ton malzemen var. Bir çoğu da G.Saray forması altına imza atmış kişiler. Bu kişileri eğitmek sana düşer. Dışarıdan da kimseyi arama. Yapacaksan her şeyi içeriden yap. Gelenlerle, gidenler arasında fark yok.