Izdırap

GALATASARAY bir final virajındaydı. Samsun'dan alacağı üç puanla bu virajı dönmüş olacaktı.

İlk bölüme bakıyorum, ızdırap çekiyor. Bloklar, hatlar kopuk. Kaptanlar, gemiyi iskeleye yanaştırmak için ne makine dairesiyle, ne de halatı atan çımacı ile bir türlü bağlantıyı kuramıyor. Gemi, lodosa tutulmuş gibi dalgalanıyor. Sarı kırmızılılar bir manevra yapıp, tekrar iskeleye yanaşmak istiyordu.

Arif ile Ümit Karan ileride yapışık kardeş gibi oynuyor, hiçbiri bir boşluk yaratmaya çabalamıyordu. Arif ‘‘Yalnız ölü toplar benim, bana bırakın’’ diyor, herşeye maydanoz oluyordu. İdmanlarını izlediğim G.Saray'da, Lucescu, kimin nerede serbest top kullanacağının, kimin frikik atacağının tatbikatını yaptırmıyordu. Arif de tabii ki her topun başına geçiyordu. Bir bölüm de böyle kapanıyordu. Lucescu ikinci bölümde gemiyi kıyıya yanaştırmayı kafasına koymuştu. Nasıl olduysa akıl etti ve önce yan toplar için Radu Niculescu'yu, arkasından da Fleurquin'i oyuna aldı. Bu akıllıca bir hareketti. G.Saray bu sefer uzun toplara başladı. Çünkü yapacak başka birşey yoktu. Bitirici adamlar kalmamıştı. Hasan, Trabzon'daki Hasan değildi. Liverpool maçında gol atıp G.Saray'a Şampiyonlar Ligi'nde puan kazandıran Radu, dün de sarı kırmızılıları hayata döndüren kişi oldu. Durdu, durdu turnayı gözünden vurdu.

ALTIN DEĞERİNDE

Bu arada kaptan Bülent'i tebrik etmek lazım. Baktı maç bitiyor, arkadaşlarını ‘‘Gidin, ne yaparsanız yapın. Bize mutlaka gol lazım’’ diyerek rakip kalede çoğalmaya çağırdı. Suat'ın sakatlanıp, erken çıkması G.Saray'ın oyun kalıbının aksamasına yol açtı. Ancak Ayhan da onu aratmadı. Bitirici golün pas ikramını yapan kişiydi. G.Saray'ın, beğenmediğim futboluna rağmen hanesine üç puan yazması, herşeyin puana endekslendiği son haftalar için oldukça sevindirici.

Serdar Tatlı çok tatlı bir maç yönetti. Her pozisyonun yakınındaydı. Hiçbir şey sektirmedi. Tebrik ederim.

G.Saray'ın bundan böyle, ‘‘Şampiyon olacağım’’ diye maçlarına stresle değil, ‘‘Ben kazanacağım’’, ‘‘Ben hedefe gideceğim’’ diye çıkıp, savaşım yapması gerek. Buraya kadar tamam, bundan sonra da herşey onların elinde.
Yazarın Tüm Yazıları