SEVGİLİVedat Okyar ağabeyimin, kardeşini trafik kazasında kaybetmesi, Hürriyet camiası olarak bizi bir hayli üzdü.
Onun üzüntüsünü birlikte paylaşıyoruz. Okyar ağabeyimize başsağlığı diliyoruz. Beşiktaş camiasının gülü olan Vedat Ağabey olmadığı için, bu maçı yorumlama görevi bana verildi. Ben de Beşiktaş'ı size anlatayım.
Beşiktaş, İstanbul havası gibiydi. Zaman zaman rüzgarlı, zaman zaman durgun, zaman zaman yağışlıydı. Bir bakıyorsunuz 5-6 kişi hücum ediyor. Bir bakıyorsunuz kalesinde tehlike görüyor. Bir bakıyorsunuz hatlar arasında iletişim kopuyordu.
Yasin'den bahsetmek istiyorum. Bu genç futbolcu bana göre Sergen'i örnek almak istiyor. Ama Yasin hiçbir zaman Sergen olamaz. Tıpkı onun gibi pas atıyorsun, onun gibi hareket etmek istiyorsun, ama sen hiçbir zaman onun gibi olamazsın. Aklından bile geçirme. Orta sahada oynuyorsun, hücuma kalkıp, kendi bölgene gelmen lazım. Arkana ip bağlayıp çekmen lazım. Yasin, sen olduğun gibi oynarsan, Yasin olursun.
İş işten geçmiş olur
Bir de Serdar'a lafım var. Sen gittin geldin. Yine Beşiktaş formasına sahip oldun. O formayı tekrar kazanmak için varını yoğunu ortaya koyman gerekir. Ama sen bunu umursamıyorsun bile. Bir gün gelir ‘‘Ya ben bu şansı yakaladım. Niye bu hatayı yaptım’’ dersin. Ama iş işten geçmiş olur. Beşiktaş tabii ki zor maçlar yaşıyor. Ama işiniz bu. Yapmak zorundasınız. Bir futbolcunun başka işi yok. Hiç yakınmayın, ‘‘Yok biz başka yerlerde oynuyoruz’’ diyerek kendize mazeret bulmayın.
Dün baktım da, birinci bölümdeki Beşiktaş'ta oyun kazanma inancı zayıflamış. Bu zayıflama da sonra pahalıya mal olur. Ankaragücü baktı, Beşiktaş'ta fazla bir şey yok. 'Benim de kaybım olmaz' diye açık ve cesur oynadı. Beşiktaş'a zor anlar yaşattı. Ahmet Dursun'un attığı gol pozisyon açısından zordu. Zor maçı da bu gol kurtardı.