FUTBOL topu bu oyunu sevdiren, kitleleri peşinden sürükleyen bir nesne. Bu nesneye hükmeden, ona yön veren, sevgiyle sarılan ve sahip olmak isteyenler de futbolculardır. Futbol topu, bu oyunu kitlelere sevdirdi, oynayanları şöhret ve para sahibi yaptı.
Futbol, tabiatın tüm şartlarıyla oynanan bir oyun. Bu yüzden futbolcuların da her şartta hazır olmaları gerekir. Sivas’ta -5 derecede oynanan maçta sahaya bakıyorsun, pırıl pırıl. Oyun sahası temizlenmiş. Böyle şartlarda futbolcu değil, izleyen üşür. Öyle bir maç ki, topa hükmeden de var, hükmetmeyen de. Düşünen de var düşünmeyen de... G.Saray’da genç Ferhat, Saidou, Song gibi oyuncular topa yön veren kişilerdi. Ancak, bir yere geliyorsun, tıkanıyorsun. Neresi mi? Tabii ki, hücum bölgesi. O bölgeye geldiğin zaman artık işini yapmalısın. Dünkü maçta sahanın bir bölümünde güzel paslar veriliyor ama hücum bölgesinde bir tek hadise olmuyordu.
Hakan’ı neden geç aldın?
Koskoca 90 dakika boyunca G.Saray’ın uzun süre tek pozisyonu vardı. O da sol kanattan gelen genç Ferhat’la. Ferhat, kendi enerjisini kullanıp kaleye kadar sokuldu ve şut attı. Kaleci Petkoviç topu kornere atarak tehlikeyi önledi.
Sivasspor da aynı görüntüyü sergiledi. Cem Karaca, Hayrettin gibi futbolcular futbolu çabuklaştırmak için çaba harcadılar, düşünerek oynadılar.
G.Saray şampiyonluk kovalıyor. Rakibin F.Bahçe önce Ç.Rize maçında berabere kalarak, ardından Ankaraspor’a yenilerek iki kez tökezlemiş sen, daha sonra oynadığın maçlarda fırsatları değerlendiremiyorsun. Önce Malatya, sonra da Sivas’ta ayağına kadar gelen fırsatı elinin tersiyle tepiyorsun.
Aslında oyuna iyi başlamıştı G.Saray. Ama dediğim gibi bitirici bölgelerde etkili değildi sarı kırmızılılar. Sağ kanadı aksıyordu, bu bölgede oynayan Cihan, rakibi Atilla’ya hakemin görmediği pozisyonda yumruk atınca, dördüncü hakemin uyarısıyla haklı olarak atıldı.
G.Saray 10 kişi kalınca, oyunun son bölümlerinde hücum oynamayı aklına getirdi. Hakan Şükür gibi bir silahı oyuna geç alan Gerets’e bir çift sözüm var. Şampiyonluğu kovalıyorsan, daha fazla hücum edeceksin. Eğer Hakan oyuna daha erken girseydi, sonuç farklı olabilirdi. Soğuk havayı seven Heinz bu maçta adeta yürüdü, takıma hiçbir katkısı yoktu. İliç de etkisizdi. Belçikalı hoca bu iki oyuncuya daha erken kement atıp, kenar çekmeliydi.