BİR şarkı düşünün, güzel bir şarkı, güftesi, bestesi uyum içinde.. Nağmeleri insanı gıdıklayan o güzel şarkılar yıllar yılı ağızdan ağıza dolaşır. Milli Takım’ın başında bulunan Fatih Terim güftesi eski ve yeninin karışımından oluşan şimdi yeni bir şarkı besteliyor. Bu 2 yıl içinde nasıl bir şarkı ortaya çıkacak? Soru bu. Ya bu beste tutacak, ya da hafızalarda hiç yer almayacak.
Çekler önünde izlediğim Milli Takım’ın maestrosu yoktu, akordu bozuktu. Hüseyin lider havasında değil, defansta çabuk arkaya adam kaçırıyor. Yeni ekip olduğu için, Tolga ve Gökhan Zan’ın anlaşmaları zayıf kalıyor.Sonra sol tarafta oynayan Uğur ve Tuncay aynı hattı parselliyorlar. Uğur’un defans anlayışı çok zayıf. O da arkasına rakibi kaçırıyor.
O bölgeye Orhan ve Ümit Milli Takımı’nın genç oyuncusu Ferhat. Bu ikilinin o bölgeye alınması gerekir. Yıllar önce Ersen Martin, Galatasaray’da 2 hafta idmana çıkmıştı. Sayın Terim onu beğenmeyip takıma almamıştı. Sonra yıllar geçti, Terim 2008 umutları için Ersen Martin’i kadroya aldı. Galatasaray’ın gol kralı Ümit Karan varken, Ersen Martin’i düşünmeye gerek yok. Ümit dün çıktı iki güzel gol attı.
Yavaşlamak yasak
Artık futbol oyununun saniyeleri bile değerli. Topu kazanmadan ikinci hareketi düşünmek zorundasın. Yürüyerek, yavaş yavaş hareketlenme dönemi bitti futbolda. artık bitti. Hele Çek’ler gibi bir takımla oynuyorsanız, hiç şansınız yok. Topu çabuk kullanacaksınız, eğer kullanamazsanız sizi oynatmazlar.
Yukarıda söylediğim gibi Fatih Terim yine bir ekip yaratma peşinde. Futbolcuların takım içinde aynı ritim ve uyum içinde oynamaları gerekiyor. Bunu dün akşam başaramadılar. Ama gelecek içinde çok fazla karamsar olmamak gerekiyor.
Bu arada İzmir halkını kutlamak istiyorum. Yakın şehirlerden gelip, milli takımı desteklediler.