HANİ bir deyim vardır; “ortada kuyu var, yandan geç” diye. Ankaraspor baktı göbekten geçemiyor, “Galatasaray’ın solunda kuyu var” deyip bu kanada yöneldi.
Sonra, “Biraz da sağdan geçeyim” dedi, orada da başarılı oldu. Dün Hakan Balta’nın koruduğu sarı kırmızılı takımın sol kanadı hangar gibiydi. İlk bölümde ısıran bir Ankaraspor, buna karşın geçmiş maçlardan eser kalmayan, tanınmayacak kadar kötü bir Galatasaray vardı sahada. Bir türlü oyuna hakim olmayı başaramadı Rijkaard’ın ekibi. Kaptan Arda oyun felsefesini değiştirip durdu, Keita ile Elano sürekli kanat değiştirdi, ancak kimseden ses seda yoktu. Elano hazır değil Baros ise sahada hiç yoktu. Elano’ya gelince... Başta bir makas yaptı, herkes alkışladı. Ancak o da hazır olmadığını futboluyla belli etti. İkinci bölümde ikisi de Rijkaard tarafından kementleri yedi. Galatasaray’ın oyununda bir akıcılık gözükmedi. Sahada ağır ve yavaş oynayan, temposu düşük bir Galatasaray vardı. Ne olduysa Kewell ile Nonda’nın oyuna girmesinden sonra oldu. Oyunu genişleten Galatasaray, kanatlarını çalıştırmaya başladı. Sabri’nin enerji dolu futbolu takımı ateşlerken, Arda’nın kornerden yaptığı nefis orta ve Kewell’ın kafası, Galatasaray’a belki de bu futbolla imkansız görünen 3 puanı getirmiş oldu. Ancak futbolda şans her zaman böyle yanınızda olmaz. Rijkaard’ın artık kesin ideal 11’ini sahaya sürmesi lazım. Bir ondan bir bundan derken, her zaman ümit olmaz, galibiyet gelmez. Öyle bir çetin cevize rastlar ki, bu sefer dişi kırılır.