G.SARAY’ın dünkü görünümü şarkı sözleri ile dile getirmek istiyorum; "Ağlar gezerim sahili, sen kiminlesin" Takım içindeki verimlilik? YOK. Birliktelik? YOK. Dayanışma? YOK, YOK YOK.. Çünkü içerdeki sevgi bitmiş, yok olmuş. Herkes yeni aşklara odaklanmış.
Neymiş, "Saldır" emri verilmiş. Koca bir bölüm geçiyor, G.Saray’ın ne bir tek şutu var, ne bir atağı, ne oyun felsefesi, ne de inancı var. Hepsi kaybolmuş.
G.Saray ikinci bölümde golü yiyince, sahneye Hasan Şaş çıkıyor. Takımına bir ruh getiriyor. G.Saray’ı izlerken kendi kendimize "ninni" söylüyorduk. Hasan Şaş, hem bizi, hem takım arkadaşlarını, hem de taraftarı bir anda uyandırdı. Ölüyü canlandırdı. Onun ihtirası, heyecanı kaleye gidemeyen G.Saray’a ışık tuttu.
Hasan Şaş’ı hepimiz biliyoruz. Ele avuca sığmayan bir futbolcu. Önce sinirlerini top toplayıcıya yöneltti. Orada sarı kart görmesi gerekirdi, görmedi. Sonra hakem düdük çaldıktan sonra topa vurdu, orada sarı kart gördü. Şayet ilk sarı kartı görseydi, G.Saray bu maçı Hasan’sız alamazdı. Ama oyunun sonlarına doğru ihtirası bardağı taşırdı. O kadar maça konsantre olmuş ki, o sinirle kendisine kırmızı kartı da göstertti.
Neredesiniz?
Aslında Ankaragücü daha çok hücum eden takımdı. G.Saray kalesini daha fazla tehdit ettiler. Ama futbolda baskı kadar beceri de önemli. Ankaragücü o beceriyi sadece bir kez gösterebildi.
Neyse, artık G.Saray’ın yenilenme dönemini başlatması lazım. Zararları ayıklayıp, yeni bir nesille yola çıkılmalı. Yoksa G.Saray daha kötü günler yaşayacak.
Dün, sahada bazı futbolcuları görmek imkansızdı. Başta İnamoto, Hakan Şükür, Ümit Karan, Orhan Ak ve Ayhan gibi oyuncular.. Onlara "Neredesiniz" demek gerekiyor.
Koca G.Saray’ın oyun felsefesinden eser kalmamış, hatta yukarıda belirttiğim gibi heyecanı bile yok olmuş. Neredeyse sıradan bir takıma dönüşmüş. Bu maçta Hasan Şaş’ın heyecanı yeterli oldu. Ama ya gelecek haftalarda? G.Saray’ın Hasan gibi heyecana aç oyunculara ihtiyacı var. Yoksa, bu düzen böyle gitmez.