HASAN Şaş kendi kendini kurban ediyor. Her seferinde yanlışını o da anlıyor ama ne yapsın. Çünkü, kaybetmeye tahammülü yok.
Sakın ola ki bu sözlerimden Hasan Şaş’ı savunduğum anlamı çıkmasın. Ben, onu tanımadan belden aşağı vuranlara sesleniyorum ve soruyorum:
Hasan Şaş’ı bugüne kadar hiç gece kulübünde gördünüz mü? Ya da yanlış bir yerde yakaladınız mı?
Hayır, çünkü adamın aklı fikri futbol oynamakta ve Galatasaray’da...
Mesela Hasan’a 1970’lerin Galatasaray’ını sorsanız, size kadroyu ezbere okur.Sorarım size kaç kişi o kadroları ezbere sayabilir? Ayrıca Hasan’ın yardımseverliğini bilir misiniz? Florya Metin Oktay Tesisleri’nde, personelden biri evlendiği zaman hemen Hasan Şaş’a gelir; o da kimseye renk vermeden hemen para sorununu halleder ve evini döşer. Birinin çocuğunun sünneti olur, Hasan imdada koşar. Hatta dışarıdaki küçük dilenci çocuklara bile ayakkabı sandığı alır. Deplasman maçlarında takım otobüsüne gelen fakirlere çaktırmadan para verir. Geçtiğimiz yıl parası olmadığı için tedavi olamayan bir hastayı kendi imkanları ile tedavi ettirdi.
Hasan, 10 yıldır Galatasaray’da. Öyle zamanlar oldu ki, 6 ay boyunca tek kuruş para almadı ama gıkı çıkmadı. Lincoln başta olmak üzere bütün yabancıların paraları tıkır tıkır ödenirken, benim Hasan’ım aylardır sırasını bekliyor. Hasan, takımda olsa da, olmasa da, huzursuzluk çıkarmaz. Sahada en azimli olan odur... Ama bir bakarsınız 3 gün sonra tribünden küfür yiyen de odur. Böyle değerlerin kıymetini bilmiyoruz. Bu bir gerçek.